GENÇLERE TÜYOLAR...
Eğitim hayatımız bitti, diplomaları aldık. Erkek olanlar sağ salim askerlik görevini de yapıp geldi...

KPSS ye de girdik. Okuldayken ve okul sonrası, hayatının her anında bizden bir adım önde olan, azimli çalışkan ne istediğini bilen arkadaşlar, yine kaptı güzel puanları ve yine bizden bir adım önde olarak, devlet memurluğuna atandılar...
Bizim hakkımızı mı yediler ? Hayır.

Bizlerde kapitalist düzenin, olmazsa olmazı özel sektörün eline kaldık...

Bir kısmımız nasıl bir hayal dünyasında yaşıyorsak, hemen masa başı bir iş, altıma araç ve en az 4-5 bin Tl. Maaş olmazsa çalışmam abi modun da. Bunların gerçekleri görüp hayata tutunmaları çok zaman alıyor. Tutunduklarında da yaş kırk, hayatın gerçekleri de tırt oluyor tabi...

Bir kısmımız ise bir an önce hayata atılıp ne iş olsa yaparım abi modun da. Bu grup ilk başlarda doğru karar verip hayata bir yerlerden başlıyor. Daha sonra bunlar da kendi araların da gruplara ayrılıyor.

1.grup işe giriyor ve 2-3 ay içinde kendini patronuyla, yönetisi ile kıyaslamaya başlıyor. Benim bunlardan neyim eksik. Bunların yaptığı işi ben tek parmağımla yaparım, neden ben bunlardan daha az maaş alıyorum,diye düşüne düşüne mutsuz bir personel ve hiç bir işte tutunamayan çok sık iş değiştiren eleman oluyor...

2.grup çalıştığı her kademede ve branşta çalışma arkadaşlarından sürekli bilgi alıyor, kendini yetiştirmek, alanında en iyisi olmak için sürekli araştırıyor okuyor, bütün zorluklara göğüs geriyor,sabır nedir iyice öğreniyor ve alanın da uzmanlaşıyor. Bunları patronlar veya yöneticiler çok çabuk keşfediyor lar ve kendi yerlerine hazırlıyorlar...

3.grup sürekli dert yanıyor hiç bir anından zevk almıyor mutlu olmuyor, kendi performansının düşük olduğunu bilmiyor, zannediyorki , bütün işi kendi yapıyor, o olmasa işletme batar, 5 yıl sonrası için bir planı yok, günü birlik yaşıyor, başkalarından medet umuyor, kredi ile araba, kredi ile ev alıyor, gelir seviyesi kendinden yüksek insanlar ile sidik yarıştırıyor, kredi kartlarını ful kullanıyor, tabiki doğal olarak kazancı yetmiyor....çevresindekilere sürekli negatif enerji yayıyor ortamın enerjisini de bitiriyorlar...

SONUÇ OLARAK;

Nedense hayat bizim hayal ettiğimiz gibi gitmiyor. Sabırla bekliyoruz, bir sihirli değnek her şeyi gönlümüzün istediği gibi bir hale getiriverecek diye. Ama bu sihirli el bir türlü ortaya çıkmıyor ve umutla beklediğimiz sonuçlar gerçekleşmiyor.

Halbuki karşımızdaki ve içimizdeki gerçeği iyi görmemiz gerekir. Özellikle sosyal hayatta olaylara duygusal değil gerçekçi ve akılcı bakmamız gerekir. Beklentilerin kendiliğinden yerine gelmesini beklemek, sadece hayalperestlik olur. Ortada bir mücadele, karşımızda bizden daha iyi,daha ihtiyaç sahibi rakipler var. Bir oyun veya bir kurgu var, buna ancak akıllı hazırlıklarla karşılık verebiliriz. Gerçekleşmesini hayal ettiğimiz, pozisyon,maaş için çoğu zaman üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmiyoruz, kendimizi geliştirmiyoruz, işimiz ile alakalı, kendimizi güncellemiyoruz, ve öylece boş boş  beklentilere giriyoruz ve
oyunu kaybetmek durumunda kalıyoruz....

"Almadan vermek Allah'a mahsustur" der atalarımız.

Karşı taraftan bir talepte bulunurken kendini başkaları ile kıyaslamayacaksın.
Kendini yine kendin ile kıyaslayacaksın.
Benim işimde geçen yılki durumum buydu. Ben bu yıl buna ilave olarak şu şu başarıları gösterdim ve önümüzdeki yıllar için de şu planlarım var diyeceksin ve bunun gerçekliğini karşı tarafa hissettireceksin.
Bak bakalım o zaman hayallerin gerçekleşmiyor mu ? gerçekleşmiyor mu ?

Hiç bir profesyonel patron senin borçlanmana, ve ekonomik sıkıntına göre zam yapmaz... Gelir/gider dengesine, piyasa şartlarına ve senin katma değerine göre zam yapar. Hatta biz buna yapar demiyoruz sen hakettiğini alırsın diyoruz.

Yine bir ata sözü ile bitirelim.

"YÜRÜK AT, YEMİNİ KENDİ ARTTIRIR."
( Gençlere Tüyolar başlıklı yazı HİCABİ tarafından 5.05.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu