(Ortak dram -3)
Sofinin kaçarken bir kurt düştü içine. Sonra kendini topladı. Ben neler düşünüyorum dedi.
Bebek tekrar ağlamaklı bir ses çıkardı. Sofia:
Mihail. Mihail dedi
Mihail. Zamanımız yok sofi hiç durmadan koş dedi. Ama mihail dedi.
Rusya’ya geçmişlerdi. Zaten Aras kurumuştu. Çok az su vardı. Bebeğin sesi değişik gelmişti sofiaya. Gün ağarmak üzereydi. Nasılsa toprağımızdayız dedi. Durdular nefes nefese kalmışlardı. Yaşlandılar ağaca. Mihail:
Uyuyor mu? Bir bak dedi. Sofia yavaşça açtı bebeğin yüzünü. Bir çığlık attı. Bu. Buuu mihail değil dedi. Josef fırladı yerinden. Nasıl diye bildi. Kanları donmuştu. Sofya’nın çığlıkları yeri göğü inletti.
Fürüze erken uyandı beşiğe eğildi. Bala’m qalxdı mı dedi eğildi beşiğe. Anlatılması mümkün olmayan bir acı hissetti. Peki hasan nerdeydi. Bir tuhaflık vardı anlamıştı. Sofiiii diye bağırdı. Yusuf koştu.fürüze Hasaaan dedi Yusuf anladı beşiğe baktı yeşilimsi gözlerinden iki damla yaş yanaklarından aşağıya süzüldü.
Qaçıplar. Zaten qefede deyillerdi. Men inanmadım dedi. Fürüze bir hırıltıyla düştü toprağa sara nöbeti geçirir gibi çırpındı. Yusuf komşular duysun istemiyordu. Su döktü fürüzenin yüzüne. Fürüzeyi çekip içeri aldı.
Elin uşağı bize qaldı. İndi meni ey dinne dedi. Heç kimse bilmesin bu Hasandı ele bil ele de. Biz buna ey baxax ki onarda bizimkine iyi baxsın dedi. Fürüze tekrar bebeğe baktı. Men kimi inandıracam. Görmürsen sapsarıdı dedi. Yusuf:
Onnarda anadammazdar bizim hesende esmerdi dedi. Mihail yeni Hasan ağlamaya başladı fürüze sadece bakıyordu kucağına almıyordu. Al emzir dedi Yusuf. Bunun günahı ne. Fürüze istemeye istemeye aldı gözlerinden akan yaş bebeğin gıdığına düştü. Emzirmek için yaklaştırdı mihail biraz kafasını yana doğru çevirdi. Belli ki ana kokusunu alamamıştı. Ama açlık işte. Usul usul yaklaştırdı dudaklarını emmeye başladı. Hem emiyor hem fürüzeyle göz göze geliyordu. İçinden neler düşünüyordu kim bilebilir ki. Hasanın durumunda farklı değildi. O da yabancı bir kucakta,yabancı bir kokudaydı. Ama oda fazla dayanamadı emmeye başladı. Sofia hıçkırıklarla aşılarken Hasan onun gözlerine bakıyordu. Hiç bir şeyin farkında olmadan. Aynı şeyleri düşünüyorlardı iki ailede.
Devamı var.