“TÜRK GİBİ BAŞLA,
ALMAN GİBİ BİTİR”
Ahmet AYAZ
Gaziantep Ekspres Gazetesi 17 Temmuz 2018
……………………………………………………………………
Bu tür yazıları
inanın üzülerek yazarım. Çünkü benim kalemim güzel şeyleri yazmaya alışıktır.
Güzel olayları da yazarken çok mutlu olurum. Ülkemizde çok yaygın söylenen bir
söz var. “Türk gibi başla, Alman
gibi bitir”.Almanlar her hangi
bir şeyi yaptıkları zaman, ikinci defa daha
iyisini, daha güzelini yaparlar. Git
gide kaliteyi sürekli olarak iyileştirirler, güzelleştirirler,
sağlamlaştırırlar. Örnek verecek olursak Mercedes marka bir araba çıkardılar,
hala bu markayı aşacak bir marka yok gibi
görülüyor. Gavur dediklerimizin yaptıkları binaları asırlar
çürütemezken, bizim Türklerin bize lüks diyerek yapıp sattıkları apartman
dairelerinin banyoları, tuveletleri akar. Türkler, bir markayı çıkartırlar,
marka daha kendini tanıtmadan, aynı
markanın sahteleri ve kalitesizleri piyasaya yayılır. Bu yazıyı niçin
yazdın? Nereden aklınıza düştü de yazdınız diyeceksiniz. Aklıma şöyle düştü ve yazdım.
Haberiniz olsun, konuyu siz de öğrenin.
Gaziantep
Öğretmen Evinde otururken, bir değerli öğretmen arkadaşımıza , bir dostu,
peynir ihtiyacının olup olmadığını
sordu. O da sağ ol, ihtiyacım olursa
söylerim derken, ben hemen söze karışarak, “Hele 2 Kğ. Getirsin de, bir tadına bakalım, daha sonra
peynir kaliteli ise devamını sağlarız dedim. İstediğimiz peynir geldi, çok
güzel yağlı bir keçi peyniri idi. Gelen peynir bittikten sonra devamını
istedim. Peynir geldi, parasını da ödedim.
Fakat peynir paketini açar açmaz, eşim daha tadına bakmadan, “Ahmet Bu
peynir öncekinden değil, hem de içinde
bir gram yağ yoktur” dedi. Peyniri suda kaynattıktan sonra sofraya indiğinde, gördük ki,. Peynir keçi peyniri,
fakat içinde zerre kadar yağ yoktur. Ben hemen aracıya da, peyniri getirene de, telefon ile mesaj yolladım ve
peynirden memnun olmadığımızı
söyledim ama, biz şimdi bu peyniri ne yapalım diye düşündük.
Ben çöpe döksekem mi diye düşündüm. Biraz da fazla almışız. Yiyemiyoruz
da, hanımlar biraz kıyımsız olur. Eşim yüzünü bana çevirerek, “Ahmet belki
ağzımız alışır, çöpe atmayalım da, yavaş yavaş bitiririz “ dedi. Biz
şimdi sabah kahvaltısında sözü edilen peyniri azar azar tüketmeye çalışıyoruz.
Arkadaşımız kaliteyi düşürmeseydi,
müşterisi günden güne artacaktı. Belki de peynir yetiştiremeyecekti. Ama şimdi
işi burada bitirdi. Ben hemen aracının da, peynircinin de telefon numaralarını,
telefonumdan sildim ve işi
bitirdim.Çünkü artık gerekmeyecekler de, onun için telefon numaralarını,
telefonumdan sildim.