Eskiden aşklar
Kavuşamayan aşıklar vardı
Hep hüzünlü olanlar anlatılırdı
Özlem duyulurdu masalsı aşklara
Kaçamak gidilirdi buluşmalara
Dua edilirdi kavuşmalara
Özden olursa sevda
Yansıyıverir hemen bakışlara.
Sevme denmemeli
Sevebilen insanlara
Gem vurulmaz kalpten duygulara
Yol almalı sevdalar sonsuzluğa
Ağlatan aşklar, kalmalı masallarda.
Büyüklerden pür dikkat dinlenen
Acıtır hep diyerek uzak durulan
Çaresizlikten kıvranılan
Bir masalla bin ayrılığa ağlanılan
Dinlerken bazen ağlamaklı olunan
Bazen de mutlular diye mutlu olunan
Sevdalar vardı gizliden yaşanılan.
Yakan kavuran
Sevgiliye özlemin
Ve ateşi söner mi hasretin
Sevgisi karşılık bulmayanın
Yüzü, özü güler mi
Aşksız devran döner mi.
Leyla için çölde gezen Mecnun'u
Aslı için dağlar delen Ferhat'ı
Gelmiş geçmiş aşıkların masalını
Aşk nedir bilmezken anlatırlardı
Korkardık aşık olmaktan, olunmaktan
O bin beter acıyı içimizde yaşamaktan.
Ne çok mutlu ederdi bizi
Sevenlerin kavuşması
Masal bile olsa vuslatın onları bulması
Olmasın ayrılıklar, aşktır kalbin mayası
El ele göz göze yaşasınlar
Çift beden de tek yürekte aşıklar.
Vuslat düşsün gökten
Aşıkların üzerine
Üç elma niyetine
Çıksın tüm aşık olanlar
Sonsuz aşkın kerevetine
Kırk gün kırk gece
Düğün dernek eğlence
Yaşasınlar ömürlerince
Sevgi taşkın sel olsun yüreklerinde
Bitimsiz aşk ruhlarında varken
Ulaşsınlar gönül gönüle sevda ile cennete...