BEDENİN ÇÜRÜDÜ MÜ ANA
Dokuz ay beni öz canında besledin
Dünyaya gelince yavrum
diye sesledin
Kem gözden nazar
boncuğuyla süsledin
Ne oldu niye sarılmıyorsun
bana
Bedenin toprakta mı çürüdü
ana
Beni toprak kundaklara
belerdin
Beşiğimi sallarken ninni
söylerdin
Uyumaz benim başucumda
beklerdin
Ne oldu niye sarılmıyorsun
bana
Bedenin toprakta mı çürüdü
ana
Sen kendinden bile
sakınırdın beni
Kendin eski bana
giydirirdin yeni
Kolun yastık yorgan
yapardın sineni
Ne oldu niye sarılmıyorsun
bana
Bedenin toprakta mı çürüdü
ana
Nasibin olmadı köyünün
toprağı
Gurbet el oldu ömrünün son
durağı
Kabrine dökülmüş güllerin
yaprağı
Ne oldu niye sarılmıyorsun
bana
Bedenin toprakta mı çürüdü
ana
Ana kalk da göğsüne yasla
başımı
O pamuk ellerinle okşa
saçımı
Leçeğinle sil gözlerimin
yaşını
Ne oldu niye sarılmıyorsun
bana
Bedenin toprakta mı çürüdü
ana
Tanımadın mı sen bu yaşlı
adamı
Bak oğlun Hasreti’dir
alsın gadanı
Duymak için geldim o güzel
sedanı
Ne oldu niye sarılmıyorsun
bana
Bedenin toprakta mı çürüdü
ana
Garip Hasreti (Filat YAZICI)