Gökler zırıl zırıl gözyaşı dökerken
o günün sabahında
8.30 şemsiyesine binmiş gidiyordum
şıpır şıpır 9. Damla Senfonisinin eşliğinde...
Utanmaz bir taksici
üstüme bir dolu H2O sıçrattı
açtım ağzımı yumdum gözümü
küfür piyasasında bini bir para sunturluların
sanki duydu gibi sözümü...
Baktım yaya geçidinde
bir yaşlı teyze yağmurla cenk etmekte
gel teyze gel şemsiyemin altına
biz de artıralım
sevap bonusumuzu dönsün altına...
Başımı kaldırdım
baktım bulutların içi kararmış
tıpkı benim gibi
nasıl kararmasın ki
dünya üç beş hıyara kalmış...
Durmaz daha bu yağmur
olsun şemsiyem var
sen istediğin kadar yağ dur
gönlüm coşkuyla dağdır
rahmet bereket
göklerden gelen kısmet
yağdır Allah'ım yağdır...