Sizde zamanında Beyoğlu'na ya da İstiklal Caddesine çıkıp da piyasa
yaptınız mı? Öyle diyorlar oralarda piyasa yapılıyormuş... Nemenem bir şey bu
piyasa yapmak... En iyisi, biz de durup dururken piyasa yapmasak da, biraz
piyasaların nabzını tutalım... Tutalım bakalım da piyasaların iyileşme umudu
var mı acaba, onu inceleyelim...
Piyasa, gel bakalım hele yanımıza uzat kolunu nabzına bakacağız kız... Hay
Allah nabız atmıyor mu ne? Sanki durmuş gibi piyasaların nabzı... Azıcık narkoz
mu versek ya da kalp masajı mı yapsak? Oy oy oy oy oy! Vay benim dertli başım,
vaaaaay benim kaygusuz aşım! Ne oldu piyasalara böyle neler olduuuuu!
Lelelelelelelelelelelelelelelelelel!
Nabzı gitmiş piyasanın. Acaba neler etsek? Hayır, beyin ölümü gerçekleşirse
organlarını da bağışlasak mı bağışlamasak mı? Biraz dolar, euro ya da boş verin
onları Türkiş Lira pompalasak damardan acaba nabız normale döner mi? Borsa da
kan kaybediyormuş bu arada, ona da kan vermek lazım. Kankadır bunlar,
bilirsiniz, piyasalarla...
Makineye mi bağlasak ne yapsak? Biraz kredi bulmamız lazım piyasaların
canlanması için. Bulduk, bulduk, bulamadık ne halt edeceğiz? Onuda mı Sam
Amca'ya ve biraderine soracağız? Bu piyasaların nabzı da çok acayip canım. Bir
atıyor, bir atmıyor, bir yatıyor... Yata yata da olmaz ki... Yata yata sadece
karpuzlar ve kavunlar büyür...
Piyasanın da kendi yasaları, kuralları var. Piyasanın yasalarına da uyulmazsa
adamı bir dakika da ham yaparlar. Ham yapmakla da kalmazlar, un gibi
öğütürler... Öğütmekle de kalmazlar bir üfürükte yok ederler, diyeyim size...
Dolar ve Euro çıktı mı benim tansiyonum tavanlara çıkıyor, kan şekerim düşüyor,
kolesterolüm yükseliyor, velhasılı kalbim küt küt atıyor... Küt diye düşerim
sonra ha bu piyasaların yüzünden...