Ey Yar!
Bir anlık yokluğunda, sürgünlerde
olurum sanki...
Yazın Temmuzunda, elim ayağım buz
kesilir.
Havsalam, karmakarışık olur
Şirin aklım, güzel ve doğru düşünemez.
Ben bende olamam.
Sevgi ve muhabbetler olur benden muhacir!
Hısım ve hasımlarım benim bu çar naçar
halime acır.
Şaşırırım kıblemi.
İflas etmiş bir tacir gibi kara kara
düşünürüm.
Oyuncağı elinden alınmış bir çocuk
misali,
Hıçkıra hıçkıra ağlarım.
Ben bir anlık firakında, böyle
oluyorsam,
Çok uzun firaklarda, halim ahvalim nasıl ve nice olur?
Analı babalı yetim olmak bu olsa gerek…
Ey yar!
Bir anlık yokluğunda,
Sevda yollarında, sensiz yolcu olmak,
çok zor gelir bana!
Duygu ve düşüncelerim, her daim senden
yana.
Uçmaktan yorulmuş, turna misali bitap
düşerim.
Kolum kanadımda, güç kuvvet kalmaz
Sağım solumu birbirine karışır.
Olur olmaz şeylere celallenir,
kaşlarımı çatarım.
Yanan mum olur eririm.
Yuvası yıkılmış bir kırlangıç misali,
Bir
o yana bir de bu yana hummalı uçarım.
Bilgi dağarcığım, zenginliğini kaybeder.
Her yol, karanlık çıkmaz sokaklara götürür
beni.
Kendi kendime küserim.
Sararıp solar, betim benzim.
Gamzeli yanaklarım, hasret kalır içten
gülmelere.
İştahtan kesilirim, oturamam sevda
sofrasına.
Ey Yar!
Bir anlık yokluğunda,
Sevda sürmeli gözlerini göremediğimde,
Aşkın bahçelerinde, el ele dolaşamadığımda,
Seni sana, mahirce anlatamadığımda,
Ana teması sen olan, şiirleri
yazamadığımda,
Bir acayip olurum.
Katılamam sevda maratonlarına.
Atamam aşk ve şevkle sevda naralarını, Vedud dağlarında.
Kalırım nefes nefese.
Sesim soluğum kesilir.
Yorgunluğum katmerleşir.
Elimi ayağımı çekerim her şeyden.
Kalan ömür miadımın hiçbir anlamı
kalmaz.
Çekilirim kabuğuma.
Baharlarım kışa döner.
Beni sana getiren yollarım, sarpa sarar.
Ey yar!
Bir anlık yokluğunda,
Özgürlük simgesi bembeyaz güvercinlerim,
uçmaz olur gönül asumanında,
Meftun olduğum nur cemalin, gelir her
daim sana sevdalı gözlerimin önüne.
Aşkın meclislerinde, bülbül misali
şakıyan dilim olur lal.
Sevda sürmeli gözlerim, hasret kalır
şirin uykulara.
Sap ile saman karışır birbirine,
Dolunayım kap kara bulutlardan çıkmaz olur.
Asumanı süsleyen yıldızlar birer birer
kayar.
Yıkılır tacım tahtım, kararır bahtım.
Aşkın pazarlarında, siftahım olmaz.
Sana sevdalım gönlüm, hasret kalır özü
sen olan sevgi ve muhabbetlere,
Aşkın ulu dağlarında, dalgalanmaz sevda
bayrağım,
Coşkun berrak akmaz, gönül tarlalarımı
sulayan pınarlarım,
Umut yoksunu olur yarınlarım,
Ağırlaşır, taşınmaz omzumdaki
barlarım.
Sana olan susamışlığım, her geçen an
artıkça artar.
En durgun sularda bile, aşk sandalım
batar.
Hal ve ahvalim çok yaman olur.
Şaşıp kalırım ne yapacağımı bilemem.
Saçım başım yolmak isterim.
Daha yolun çok başındayken, yanar
biterim.
Çektiğim gam ve kasavetlerim, doktora
tezlerine konu olur.
Okundukça okunur, okunur, okunur habire.
02/Kasım/2018