Anlamlar kayboldu,
Düşler yarımdır.
Ah ettiğimiz bu günler,
Dünde yarındır
Bir gülümse Azizem,
Dudak kenarlarında yağmur
Sahte de olsa mutluluk,
İnan kârımdır.
Sen,
Buzlu camlar arkasında bir silüet.
Yüreğimi bağladığım,
Bir Taç Mahal bir mabed
Sana ulaşmak,
Can kırıkları, cam kırıkları demek
Ne kırgınım,nede küskün
Bilir misin Azizem
Nasıl bir şeydir vazgeçmek,?
Yalancı denizlerin Azizem,
Ne çığlık çığlık martıları,
Nede vardır gün batımları.
Ne beyaz yelkenlerden,
Mendilin olur.
Nede yüzüne vurur,
Sularda ay ışığı.
Deryalarda susamak,
Çöllerde üşümek gibidir.
Biraz hırçın, biraz asi,
Biraz afaroz edilmiş.
Bu duygu
Hep yalandan,
Hep haramdan kaçtım Azizem.
Lakin;
En yalana yakın yalan benimdi.
Gündüzler sana yasak,
Gün çirkinliğine tuzak dediler.
Inandım Azizem,
Geceleri sevişim bu yüzdendi.
Oysa;
Onlar bilmez Azizem.
Gecelerin,
Aşkta nasıl kıyama geldiğini,
Hele vakit dönerken alacaya,
Kirpiklerine efkârın,
Nasıl biriktiğini.
Bir şiir küser o an elinde
Uç dersin uçmaz,
Kaç dersin kaçmaz,
Yuvasız, kanadı kırık kuş gibi.
Azizem,
Sana hiç yazılıp, çizilmemiş,
Koca bir karanlıkla gelmiştim.
Gel renkleri sen seç,
Yıldızları sen diz,
Sokak lambalarına,
İrili ufaklı,
Kelebekler biç demiştim.
Demiştim,
Cümlelere sormadan
Demiştim,
Seni yormadan
Demiştim,
Başka renklerin hayalini kurmadan.
Çünkü;
Gözlerin şeb-i arus,
Saçların yeldaydı,
Seni sevmek Azizem,
Içimde ki karanlıkta,
Varabildiğim,
En ziyasız, en riyasız makamdı.
Mısır koçanları arasında,
Dinledin mi Azizem?
Çekirgelerin sesini,
Ya suların taşlardan,
Atlarken ki neşesini?
Yoksa,
Güzelliğini okumaz mı?
Sanırsın bülbüller,
Yoksa güzelliğini,
Yaprak yaprak dokumaz mı?
sanırsın güller
Ah! Azizem
Dev dağların gölgesinde,
Kaybolurken gölgem,
Kimin gözyaşıdır?
Bilir misin? Azizem
Şafağın şakaklarından,
Damla damla süzülen..
Ümit Seyhan