Ey sevgili,
Seni yazmayan kalemler kırılsın!
En güvendiği dostları, ömür boyu darılsın!
Ey sevgili,
Seni kokmayan güller, açılmadan kurusun!
Seni zikretmeyen diller, lal olsun!
Ey sevgili,
Seni canı gönülden sevmeyenler,
utansın!
Berrak akan, gönül pınarları bulansın!
Ey sevgili,
Senden muştu getirmeyen güvercinler,
bitap düşsün!
Yazın ağustosunda, çöl sıcaklarında,
üşüsün!
Ey sevgili,
Sana açılmayan kapılar, yerinden
sökülsün!
Seninle can suyu verilmeyen fidanlar,
baharda yaprakların döksün!
Ey sevgili,
Seni solumayan bedenler, sevdiğine
kavuşmasın!
Saraylarda da yaşasa bile, hiç mi hiç
mutlu olmasın!
Ey sevgili,
Seni tanımayan, seni bilmeyen, menzil
murat almasın!
Gönül bahçeleri sulanmasın, en kısa
zamanda kurusun!
Ey sevgili,
Senin habibliğini kabul etmeyenler, sevgili bulmasın!
Gönülleri, manidar sevgi ve
muhabbetlerle dolmasın!
Ey sevgili,
Seni görmek istemeyen gözler, bakar kör
olsun!
Seni gönlünde konuk etmeyenler, sefa sürmesin!
Ey sevgili,
Aşk ve sevdanla yolcu olmayanlar, çarnaçar olsun!
Daha hazan vakti gelmeden, goncaları
açmadan solsun!
Ey sevgili,
Seninle övünmeyen yürekler,
çoraklaşsın!
Meşakkatli yollarda, dolaştıkça
dolaşsın!
Ey sevgili,
İsmin konuşulduğunda salavat
getirmeyenin gam ve kasveti eksilmesin
Derinden rahat nefes alıp vermesin!
Ey sevgili,
Sana muhalif olanın yuvası, olsun
tarumar!
Felekten yesin ha bire, şamar üstüne şamar!
Ey sevgili,
İçi dolu neşe ve sevinçlere, kalsın
hasret!
Dolaşsın eli ayağı birbirine, gönlünde kalmasın
basiret!
12 -16 /kasım/ 2018