************Başaksı duygular el avuç(!) açtı
************Öldü yemişlerin has bahçeleri
************Cerenler avlandı leylekler kaçtı
************Sen(!) mi
güldürecen cân serçeleri
Ey kesesinde sekînet biriktiren cânân
Rânâ bakışlarından süzülen manzûmeler aydınlatsa hülyâlarımızı
Bir heyecân sarsa güneşi ve ayı
Masal mağaralarında yaşasak çocuklar gibi
Ara sıra yıldızları seyrederek
Teleskop yapsak
gözlerimizi
Mutluluğu bulamadığımız dünyayı bir kenara bırakıp
Keşfe çıksak
yeni gezegenleri…
Gerçi sormadan
edemeyeceğim
Bu iş için yeterli mi mâsumiyetimizin eni
Daha demin ateşe kan bulaştıran bizdik
Daha demin öldürdüklerimizi kaldırıma dizdik
Sonra zafer nâraları attık perde perde
İç sesimizi hiç dinlemedik
Şimdi
Herkesin adına utanıyorum kendimden
Artık temizleyemiyorum kirlenen zehirleri
Dalgın bir ölüm sesiyle mehtâba bırakıyorum ellerimi/zi
( Belki ) gece ümide taşır yüreğimi/zi
Dursun Tiftik