Dünya bile tam yuvarlak olmayıp,
üstlerden basık olup, biraz yamuk iken insanların yamuklaşması çok da
garipsenmemeli... Ne yamukluklar yapılmıştır kim bilir bana yapıldığı gibi size
de? Şimdiye kadar sevdiğiniz kızı, bir yakın arkadaşınıza hiç kaptırmadınız mı?
Ben kaptırmıştım da, belki sizde de olmuştur diye aklıma geldi öyle... O meşhur
''Arkadaşımın aşkısın'' şarkısını bile söylemeden elimizden aldı kızı... Kısmet
diyelim...
Bir insanı yakından tanımak istiyorsan
onun ile ya seyahate çıkacaksın ya da para alıp vereceksin, derler. Borç para
verip de sonra geri alamadığım o kadar çok insan var ki... Bir laf vardır
esnaflar arasında borç konusunda ''Ne verir ne de inkar eder.'' derler. İyi, ne
güzel inkar etmiyorsun ama ancak ahirette alırsın diyorsun. Ahrette ki tahsilat
biraz acıdır ama...
Seksenli yıllarda arkadaşlarımda, ne
kasetlerim, ne kitaplarım gitti, hiç biri de geri gelmedi... O benim kafam da
yer etti, arkadaşım hakkında kanaat notum var artık. Seneler sonra bir ortamda
karşılaşsak bile, eski muhabbetimiz, eski samimiyetimiz olmayacak hiç bir
zaman. Biz babamızdan öyle öğrendik ''Emanete hıyanetlik edilmez.'' demek ki
onlara da babaları öyle öğretmiş, ne yapalım sağlık olsun...
Aslında zerrece sevmediğim, ancak
eleştiri ve yazı malzemesi çıkartmak için zaman zaman göz ucuyla baktığım
magazin programlarında da insanların birbirinin nasıl kuyusunu kazdıklarını,
birbirlerine nasıl madik attıklarını dehşet ve ibretle izliyoruz hepimiz...
İster arkadaşınız, ister dostunuz,
isterse yakın akrabanız olsun, size yamuk yaptılar mı bir olur iki olur, üçüncü
de fazla beklemeyin silin defterden, çıkarın gönlünüzden, inanın kafanız rahat
edecek, ruhunuzda huzura kavuşacaktır. Yamuklar matematik kitaplarında kaldıkça
zararı yok, insana yapıldı mı gömün ruhunuzun derinliklerine bir daha da
çıkartmayın...