Seslerin çığlık olduğu
Sevgilerin kısa sürdüğü
Hayatın saçma sapan kuralları olduğu
Gündüzlerin geceden karanlık
gecelerin kabus olduğu
Şarkıların ağıt olduğu
Matemler de gülünüp
Düğünlerde ağlandığı
Paranın dostluk olduğu
En yakın dostun gün gelip düşman olduğu
Kardeş kardeşi vurduğu
Bir dünyamı bırakacağız çocuklara
Oynasınlar diye yeşil alanları suni parklara çevirdik
Ormanları kesip taş duvarlar eyledik
Denizleri betonla doldurduk gökyüzünü gri ye boyadık
Simit e pis deyip hamburgerle doyurduk
Bir anneyi gül le papatyayla mutlu etmek varken
Pırlantaları akılarına soktuk
Onları yarış attı gibi koşdurup durduk
Hiç birinin ayakları sallanırken salıncakta bulutlara değmediyse
Hiç biri topun peşinden koşarken düşüp dizim demediyse
Hiç birinin eline çamur ,toz,toprak değmediyse
nereden bilecekler mutluluğun ne olduğunu
mutluluğun ne olduğunu bilmedikleri
Bir dünya mı bırakacağız onlara
Onlar tarlada uçan kuşa
Havada süzülen uçurtmaya
Saklambaca ,.kovalama caya
Bu kadar yabancıyken
Kitap okumak yerine
Bilgisayar ekranına bakarken
hayatın gerçeklerini nasıl anlatacağız
oturdukları yerden yönetecekleri sanal bir dünyamı bırakacağız onlara.......................
silgisizce