Düşünmekten akıl bende misafir artık,
Hangi yöne baksam yolun sonu karanlık,
Ne yapsam bir ışık yok, göremiyorum ufkum karanlık.
Göz kapaklarım daralıyor, şafak ha söktü ha sökecek,
Üşüyormuyum ne?
Dişlerim vurmakta bir birine.
Öyle bir işledinki,en mahrem hücrelerime,
Titremem üşümemden değil,adın geldi bir an dilime.
Belkide yenik düşüyorum sana olan sevgime..
Bir yenebilsem toy delikanlı heyecanımı
Bir anlatabilsem sana olan sevdamı,
Açsan bana kırk kilitli gönül sarayını,
Paylaşsak birlikte aşktan yana yaşanacak ne varsa,
Ölsem de gam yemem,bu günden sonra,
Hadi sevgilii! !
Anla halimden biraz cesaret ver bana,
Göz göre göre kahrolmaktayım,
Sensiz gecelerin zemheri ayazında...
En kötüsüde, duvar diplerinde son kıştan kalan
Kuytu köşelerdeki kar birikintisi gibi,
Yokluğunda damla damla erimekteyim kendi halimde.
Baharda benim olmayan güllerin arasında buldum seni
El oğuşturmalarımdan,
Şakaklarımdan akan terlerden demi anlamassın
Benim suçlu küçük bir çocuk gibi,
Senden bir ümit bir tebessüm beklediğimi?
Hala farkımda bile değilsin be sevgili aşk olsun,
Sen bu kadar kör olamassın,tanıyorum az çok ben seni..
Ben sensiz yaşarken her geceyi
Binlerce kez ölüyorum doğan her şafakta
İmdat çığlıklarıma bir cevap vermiyorsun.
Ne o hala mı suskunsun yoksa,
Yoksa inanmıyor musun sana olan sevdama?
İnan be sevgili! ! !
Anla seni nasıl umarsızca sevdiğimi.
Sakın yanlış anlama,hakir görme hislerimi,
Bir gecelik değil,bir ömürlük sevda davetidir benimki
Aşk olsun! !
Aşk olsun be sevgili!
Daha nasıl anlatayım sana olan sevgimi
Aşk olsun bu halde bırakırda gidersen beni,
Sen sırtını dönüp gitsende,
Ben ecel gelinceye kadar bıraktığın yerde bekleyeceğim seni
Anla anla artık halimden ey vefasız sevgili
Veysel Kızlarkayası.