Ey sevgili!
Celalli ve haşin
bakma artık, sana meftun sevdalı gözlerime!
Kesik uçlu
kalemlerle, imzamı atmışım, manidar özlemlerime.
Bir tırnağını
değiştirmem asla ve asla dünyaya,
Nadide adını mahirce
saklamışım alevlenmekte olan közlerime.
Ey sevgili!
Biz de aşkın
ormanlarında, el ele, kol kola, kumrular gibi koklaşalım!
Gümbür gümbür akan,
sevda çeşmelerinin başında buluşalım!
Parmakla gösterilen
sevdalılar misali,
Sevinç naraları
atarak, aşk ve şevkle canı gönülden kucaklaşalım!
Ey sevgili!
Her gören bizi
konuşsun, gıpta etsinler, aşk ve sevda dolu bu halimize!
Sevgi ve muhabbet
gemileri, demir atsın, günlerce sahilimize!
Sevdalıyım diyenler
koşa koşa gelsinler!
Aşk ve sevdamızın
yaşandığı, doğup büyüdüğümüz illerin en güzeli ilimize
Ey sevgili!
Yufka gönül
sevdalanmışsa, sen gibi asalet abidesi olan birine,
Ak ile karayı ayırt edemez, gam ve kasavet dolar ha bire gönlüne.
En uzun aşk
mektuplarını yazdıkça yazar,
Şirin uykulara
hasret kalır, methiyeler dizer sevilenin sahibine.
Ey sevgili!
Dert ve tasaların en
büyüğü, ölesiye sevdiği tarafından, hor ve hakir görülmektir,
Husumet gergefinde,
nakış nakış, desen desen, motif motif örülmektir.
Yazın Ağustosunda, kızgın kum çöllerinde yar yolunda çar naçar olup,
Şanı yüce Allah’ın ya Sabur esmasını son nefesine kadar çekmektir.
Ey sevgili!
İşin kolayına
kaçmadan sevmek, rahmani yollarda insana menzil murat aldırır.
Sevilenin bir tatlı tebessümü, sevene aşkın otağında sevdasını mahirce kurmaktır
Seven de sevilen de
gerektiği zaman,
Sevdiğinin kusur ve
kabahatlerini, affederse kendine cennette bir köşk yaptırır.
28/şubat/2019