Hele de bu devirde cep telefonu olmayan insan var mı?
Binde bir belki. Bakıyorum yolda kâğıt toplayan çocuklarda bile var, hayır
onları küçümsediğim de sanılmasın asla, tabi ki teknolojik yeniliklerden
yararlanmak onlarında en doğal hakkı, sonuna kadar kullanacaklardır bu
haklarını. Genç bunlar, zamane çocukları (Bu gençlerin içinde benim
çocuklarımda var) çok şık son moda telefonlar kullanıyorlar. Kullansınlar tabi
ki kimsenin onlardan bir şey esirgediği yok. Analar babalar kendileri ikinci
sınıf telefonlar kullanırken, çocuklar da en son modeller ile adeta geçit resmi
yapıyorlar. Özlü bir söz de ki gibi ana babalar ''Yemeyip yediriyor, giymeyip
giydiriyor, konuşmayıp konuşturuyor.'' tabi ki o en sonda ki ''konuşmayıp
konuşturuyor'' lafını bek ekledim oraya cuk oturdu ama değil mi?
Gençler adeta bir elektronik dahisi. Her şeyi bizlerden daha çabuk öğreniyor ve
de uyguluyorlar. Bizim beyin hücrelerimiz yaşlı artık, her geçen gün
ilerlediğinde ölüp ölüp gidiyor. Cep telefonu dünyası bir deniz, hatta ne denizi,
okyanus. Bunun whatsapı var, instagramı var, mail atması var. Var oğlu var. Ne
yalan söyleyeyim ben whatsapı da instagramı da kullanamıyorum çocuklarım kadar.
Ne çocuklarım kadarı, hiç kullanmıyorum. Benim cep telefonu ne diyeyim artık
Nuh Tufanından kalma mı desem ya da İstanbul'un fethinden bir sonra ki dönemden
mi desem, Tanzimat Fermanı zamanı mı desem? Anlayın işte siz de beni daha fazla
konuşturmayın.
Geçenlerde oğlum döndü bana ''Gel baba senin telefonunu değiştirelim ikinci el
güzel bir telefon ile.'' dedi. Dedi demesine de hay demez olaydı. Bir pazar
günü çıktık şöyle telefon satıcılarının bol olduğu Ankara'da bir mekana.
Sırasıyla geziyoruz. ''Bak bakalım evlat bu telefon kaç para eder?'' telefoncu
gözlüğünü aşağıya indirip beni iyice bir süzdükten sonra ''Amca bu çok para
etmez, şimdi ben sana bir fiyat söylerim moralmanın çöker ve yerlerde
sürünür.'' şaşırmıştık oğlumla ''Hele de bakalım oğlum'' tezgahtar yine ''Yok,
amca yok, ben buna fiyat vermeyeyim sen yine az buçuk dolaş belki iyi bir
fiyata satarsın.'' dedi.
Of ki of! Hafakanlar basıyor beni. Ne yapsam ne etsem? Döndüm oğluma ''Oğlum bu
senin eski telefonun değil mi, kaça almıştık biz bunu?'' Oğlan ne dese? ''Evet
baba eski telefonum benim de bin liraya yakındı fiyatı yine sen almıştın.''
şaşkınlığımız sürmektedir ''Aynen ben aldım da bu ne düşüş evladım bin liradan
da sıfıra yakın bir edere gelmiş bunun kıymeti.''
Biraz ayak yapmam lazım alıcılara. Biz, aynen oğlum ile gezmeye devam. Dalarız
yine bir telefoncuya. ''Selamlar ben de bir güzel cep telefonu var.'' alıcı
kibar ve naziktir.''Buyur amcacım bir görelim malını.'' çıkartırım cebimden.
Bir iki espri yapmam lazım ''A evladım mal deme benim telefonuma zira çok
duyguludur alınır sonra size.'' satıcı da hazırcevap ve uyanıktır ''Sakın ha
amcacım mal derken tabi ki telefonu kırmak için değil de kişiliğini ortaya
çıkartmak için dedimdi hiç alınmasın ne siz ne de telefon.'' cebimden çıkartıp
uzatırım delikanlıya. Evirir çevirir ''Amca bu çok eski bundan ne whatsapa girilir,
ne instagrama, yok eğer ki girseniz bile es kaza çıkamazsınız yolu bulup.''
espriler hava da uçuşmaktadır. ''Hay Allah ya bu nasıl iş, telefonuma fiyat
veren yok.'' tekrar dönerim çocuğa ''Evladım bizi uğraştırma da bir fiyat ver
şuna elli altmış neyse biz de işimize bakalım değil mi ama?'' alıp satıcı
kararlıdır. ''Yok amca yok ben buna fiyat veremem sen bunu götür de bir
yakınına hediye et.'' zınk ve zonk ve de ne diyeyim daha ''Bu kadar çaptan
düşmüş demek ki telefonum. En iyisi telefonu alıp soba da yakmak. Ya da bir
maça gidip hakeme kızınca fırlatmak lakin o da olmaz. Şimdi herkesi her şeyi
kamera ile tespit ediyorlar. En iyisi yoldan geçen bir garibanı bulup ona
hediye edeyim bari.''
Çıkarız oğlum ile dışarı, aheste aheste yürüyoruz. Hah, tam karşıdan garibanın
birisi geliyor, çevireyim şunu bakayım, hem de parasız pulsuz hediye edeyim
sevaba da girerim. ''Delikanlı merhaba nasılsın iyi misin?'' delikanlı döner
oğlum ile bana ''Ne olsun amca işte yuvarlanıp gidiyoruz, iş arıyorum şu sıralar
geçenler de eski işimden çıktım da.'' Tam aradığımız fırsat sevap kazanmak
için. ''Aslan evladım benim, bak sana bir telefon hediye edeyim o zaman, madem
de işsiz imişsin. İster kullanırsın istersen de satarsın.'' delikanlının
gözleri parlar ''Olur Amca neden olmasın?'' çıkartırım ve uzatırım oğlana.
Biraz burun kıvırarak eline alır. ''Yok Amca, yok, bu beş para etmez bundan ne
mesaj çekilir ne de whatsap ile instagrama girilir.'' cebinden benimkinde üç
gömlek üstün bir telefon çıkartır. ''Benim telefonum seninkinden üç gömlek
üstün sen bunu en iyisi hiç kimseye göstermeden bir köşeye sessizce bırak.
Aslan Amcam benim yine de sağ ol sağ ol.'' İşte böyle bizim cep telefonunun
değiştirilme hikayesi. İsteyen varsa kargo ile gönderebilirim hemen. Merak etmeyin
canım kargo ücreti de benden olsun benden...