Şans oyunlarını bırakalı yıllar yıllar oldu. İyi mi
oldu, kötü mü bunun tartışmasını bile yapmaya gerek yok, tabi ki bendeniz için
iyi oldu. Her zaman alın teri ile kazanılan paranın harcanırken insanları daha
mutlu ettiğine yürekten inanmışımdır...
Şans oyunlarının müptelası olan arkadaşım Kamil, benim bütün ısrarlarıma
rağmen, bunun iyi bir şey olmadığını söylememe rağmen bir türlü vazgeçmiyor bu
işlerden. Lafa da gelince ''Oğlum ben oynarken devlet kurumlarına, Çocuk
Esirgemeye, askeriyeye gönüllü yardımda bulunuyorum bir nevi, sevap
kazanıyorum, sen onu da yapmıyorsun.'' diyor da daha başka bir şey demiyor...
Geçmiş senenin aralık aylarından birisiydi, yıl başına şöyle iki üç hafta kadar
var yok. Arkadaşım Kamil yılbaşı piyango biletlerini her zamanki tanıdığı
seyyar bayi Yakub'dan alırdı. O sene de yine öyle oldu. Yakub Kamil'e bir düz
bir de çapraz seri, onardan yirmi tane bileti kakalayıvermişti... ''Hayırlı
uğurlu olsun ağabey inşallah bu yılbaşı sana çıkarda büyük ikramiye sen de bizi
görürsün en kallavisinden.'' dedi. Aslına bakarsanız Hay'dan gelip Hu'ya giden
bir zenginlik. Ben şimdiye kadar piyangodan zengin olup da köşeyi dönenleri hiç
görmedim desem de yanlış bir cümle kurmuş olmam...
- Kardeşim Kamil'im diyelim bu büyük ikramiye sana çıktı. Bizi ve çevrendeki üç
beş garibanı çulsuzu da görürsün aslanım değil mi?
Kamil bu, parada havadan gelen bir para zaten. Dalar lafa kıyısından.
- Görmem mi birader. İlk önce göreceğim adam sensin zaten.
- Deme be Kamil gözlerim yaşardı bak şimdi.
- Yaşarmasın birader yaşarmasın. Bizim dostluğumuz pazara kadar değil mezara
kadar evelallah. İlk önce sana bir ev alırım. İçini de bir güzel dayarım
döşerim yer karosuna, davlumbazına kadar.
- Eyvallah kardeşim eyvallah. Sen evi al döşemesen de olur biz döşetiriz.
- Yok birader vallahi olmaz. Irmaktan geçip de çayda mı boğulacağız. Ne olur
iki üç eşya elime mi yapışır sanki...
- Çok gururlandım kardeşim bana verdiğin değeri görünce.
- Birader ev ile biter mi bu iş. Bir de yazlık alırım sana, olmuşken çift olsun
değil mi?
Sallıyor bizim Kamil elde avuçta nasılsa bir şey yok, piyangodan çıkacağı da
yok. Matematik de çok düşük bir ihtimal. Otuz milyonda bir büyük ikramiye
şansı...
- Yazlığa gerek yok kardeşim, kışlık ev bile büyük jest senden bana.
- Daha dur birader milyonları götürmüşüz. Yazlık kışlık tamamda, yanına bir de
son model Mersedes çekmeden olur mu? Sen benim canım ciğerimsin.
- Sağol birader ne diyeyim şimdi bilemiyorum.
- Sade senle kalsa iyi senin bebelere de birer araba, birer cep telefonu...
- Çocukları katma be Kamil masraf çok olur kıyamam sana.
- Olsun birader olsun onlar benim de yeğenlerim.
- Eyvallah kardeşim gözlerim tekrardan yaşardı.
- Sonra bütün mahalleye bir ziyafet çekerim en lüks lokantada.
- İyi olur kardeş
- Ziyafet çektiğimiz lokantanın garsonuna bile ikinci el bir araba parası
bahşiş bırakmazsam adam değilim.
- Adamsın birader, hatta adamın dibinin de dibi...
- Sonra alırım onları tek tek karşıma. Gelin bakayım. İhtiyacı olan kim var?
Hatice Teyzenin buzdolabı eskimiş. Al buzdolabı parası. Necati Ağabeyin kredi
borcu var. Kapattım gitti Necati Ağabey. Seher Ablanın kızı evleniyor. Al Seher
Abla çeyiz parasını. Girerim bakkala, ver bakayım Bakkal Ali Abi şu veresiye
defterini, öderim ben herkesin borçlarını. Sonrada herkesin göz önünde yakarız
veresiye defterini...
- Sanki bir melek oldun şimdi benim gözümde Kamil
- Yaparım dedim mi yaparım bilirsin.
- Bilmem mi bilmem mi...
- Sonra alırım karşıma amca, dayı, hala, teyze çocuklarını. Gelin bakalım
kuzenler. Ne ihtiyacınız var? Ev isteyene ev. Araba isteyen araba. Kız isteyene
gidip de kız bakalım. Anlı şanlı düğünlerinizin hepsinin masraflarını ben
karşılayacağım hilafsız. Evlerinizin de bütün eşyaları benden yine... Bireysel
emekliliğe sokarım hepsini tek tek yirmi yıl bütün primleriniz benden.
- Birader yalnız bireysel emeklilikte yirmi yıl sürmüyor emekli olmak diyeyim
yani...
- Olsun hepsini emekli ederim yine de ne kadarsa o kadar prim işte...
- Sen bu iyilik dolu kanatlarınla uçarsın birader hem dünyada hem de
ahirette...
- Yağdırırım yağdırır. Bakma eşime dostuma şimdilerde yardım edemediğime. Beş
altı tane Limited Şirketim, dört beş tane de Anonim Şirketim olsa da
halihazırda, borçlarım çok, alacaklarım da çok lakin alacaklarımı alamıyorum ki
insanları ihya edeyim. Kafamda kuruyorum, bir çıksa bana o büyük ikramiye, bak
gör sen neler neler yapacağım çevreme, insanlara. Balicileri bile bataktan
kurtarır, Kelaynakların neslinin kurumaması için canla başla elimden ne gelirse
yaparım. Suriyelilere bile yardımdan geri kalmam. Pandaların neslinin
korunmasına kadar yapmayacağım şey yok bilesin. Yeter ki bir çıksın..