Bayrak alelade bir bez parçası değildir kesinlikle...
Ay ile yıldız şehitlerin kanı üzerine ne de güzel düşmüş. Bir de nazlı nazlı
dalgalandı mı, o güzelim rüzgar ile hemhal olurken değmeyin keyfimize... Tabi ki
her devletin, milletin bayrağı kendine hastır, kendilerine özeldir... Kimisi
renk renktir, kimisi cafcaflı...
Gökyüzünden bize gülümser ay ile yıldız. O
dalgalandıkça biz kuruluruz, o dalgalandıkça biz kimi zaman coşarız, o
dalgalandıkça biz duruluruz... Kimi zaman belki haince, kahpece, kalleşçe
vuruluruz da ona sarılır gideriz yine Rabbımızın karşısına...
Merhum Arif Nihat Asya ne de güzel anlatmış
bayrağımızı...
''Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.''
Biz onun ile ne destanlar yazdık Çanakkale'de,
Dumlupınar'da, Sakarya'da... Onun gölgesinde ne badireler atlattık, nice
zaferlere imza attık... Belki kimi zaman dağda taşta yattık, kar ve tipiye
yakalandık da yine de o nazlı nazlı dalgalandı masmavi göklerde...
Savaşta bile yere düşmez biz de bayrak. Bayraktar
vuruldu mu, hemen onun yerine birisi geçer ve sancak, bayrak düşmeden onu alır
yerden kaldırır... Vatanda bayrak gibidir öyle düştü mü yerlere bazen bir
Alparslan, bazen bir Osman Gazi, bazen Fatih Sultan Mehmet, bazen de Gazi
Mustafa Kemal Atatürk aziz vatanı kaldırır düştüğü yerden...
Hilal olmuş Ay'ımız sulara şavkı vurur
Ondan mahzunluğumuz bir kurt gönlünce ulur...
Bayrağın dikili olduğu her vatan parçası bizim
namusumuzdur. İndirmeye kalkanların elleri illaki kırılır, illaki derslerini
alırlar... Emperyalizm en büyük yenilgisini bizim bağımsızlık savaşımız olan
Kurtuluş Savaşında almıştır. Büyüklerimizin dediği gibi ''Türk Vatansız Olmaz''
aynı zamanda ''Türk Bayraksız da olmaz.'' Allah hepimize bu bayrağın altında
özgür bir şekilde can vermeyi nasip eylesin...