Hasbi Hal Makberî Bayazî
Üstadım, Can Ustam, bitti tüm sınav,
Aşk-ı muhabbetle kapına geldim.
Nefsimmiş şeytâna heyhat! olan av,
Bir ince sırmış ki; devranda, bildim...........Beyazî
Hoş geldin ser vezir öz içre özüm,
Gelişinde mutlak huzuru buldum.
Seninle canlanır şâd olur sözüm,
Yokluğunda dertle leba leb doldum.........Makberî
Özledim hâsbıhâl etmeyi senle,
Sözlerle Ukba´yı tutmayı senle,
Haksızı yar´lardan atmayı senle,
Lâl oldum kaç zaman, yurdumda soldum......Beyazî
Hâsb-i hâl eylemek elbette seza,
Ondan ayrı kalmak şüphesiz ceza,
istemem sinene değmesin eza,
Ser-i vezirimsin seninle güldüm................Makberî
Ne yapsın yüreğim, söyle Can ede´m,
Her yanda canavar, ne yana gidem,
Kuyruklu, kuyruksuz; palavra, n´edem ?
Böyle hengâmede, saç başı yoldum...........Beyazî
Dilinde tevhidin her anda hazır,
Seninle şâd olur yazılan nesir,
Ben hünkar olayım sen kutlu vezir,
Bende senin gibi elbette kuldum...............Makberî
Sen-ben´ken, bir ordu olalım dedim,
Dâhi Bin´den BİR´i bulalım dedim,
Tevhidin sırrıyla dolalım dedim...
Bir âşk ki yakarken savrulan küldüm............Beyazî
O âşk ki her daim olmalı özde,
Yakarken haz verir insanı közde,
Aldanma dünyaya aldatır gözde,
Bunu düşününce efkâra daldım..................Makberî
Dünyanın aldatan gördük yüzünü,
Yokuş eyler imiş, yolda düzünü,
Dermanı okumak, Hakk´ın cüzünü,
İkra´yı dilimden özüme saldım..................Beyazî
Bilirim özünde saklı gizini,
Yoklarsın her vakit mürşit izini,
Bu yüzden çekerim onca nazını,
Her nefes derdini hu ile dildim.................Makberî
Duâna ekli ya bu garib sabi,
Gözleri hamd ile yaşarır tabi,
Kur´an Sünnet icma kıyasa tâbi
Halık´ın yolunda bir açmaz Güldüm............Beyazî
Duamda fikrimde elbette sensin,
Şükür denizinde çilen tükensin,
Kur'an Sünnet için çile çekensin,
Hakk’a tabi olan bükük bir beldim .............Makberî
lisanı gül ile, dertleştik gece,
Muradlar kağıtta bak hece hece,
Kimisi âşikar, kimi bilmece..
Düğümler çözmeye şakıyan dil´dim...........Beyazî
Dert odur dermanı arar zamansız,
Bakarsın dermanı gelir gümansız,
Kırık bir gemide kaldım dümensiz,
Nefsin zincirinden kurtulan seldim.............Makberî
Huzur deryasında küçük limandım,
ne zaman daralsam Rabbimi andım,
Kadere amenna şeksiz inandım,
Medet çığlığıyla çırpınan Hâldim..................Beyazî
Can canı bilirse özden içeri,
Onunla şenlenir gözünün feri,
Vefanın nerdedir gizlenen yeri,
Ben ki meçhulere savrulan yeldim..............Makberî
Vefâ ki Beyazî´n gönlüymüş ede;
Meçhuller yok eden, bir kutlu dide,
Nankörce dönene gizliymiş sade...
Ve gizli olanı, ortadan böldüm...................Beyazî
Vefadır insana yakışan elbet,
Hiç vefadan cana olur mu külfet,
Hey Makberi sana yakışan Vahdet,
Ben ki bu aşk ile yaşarken öldüm..............Makberî
Makberî – Ahmet Akkoyun…..01:14 01.02.2010
Beyazî / Siyahdaki Beyaz
(
Hasbi Hal Makberî Bayazî başlıklı yazı
Ahmet Akkoyun tarafından
12.02.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.