''Nerede nerede arıza?'' dediğiniz duyar gibi oluyorum. Bir yerde, buzdolabında, çamaşır makinesinde, ütü gibi bir alette değil bu arıza... Arıza insan tiplerinde... Nereden vardın bu kanıya diye soracak olursanız, zaman zaman gözümün kaydığı saçma sapan magazin, yarışma programlarına gözüm kayınca ben de bu sonuca ulaştım. Yazık, hem de çok yazık...
Bunları da seyrediyor da gönlünü hoş tutuyorsa benim halkım, çok yazık gerçekten. Toplum içinde de vardır illaki arıza tipler. Yolda giderken kendi kendine konuşanları mı ararsınız? Hayır bir de adam karşıya geçiyor kendine cevap veriyor, o daha vahim... Kendini jiletleyenler... Bali denen, benzeri yapıştırıcıları koklayıp kafa yapmaya çalışanlar...
Eskiden ''Biri bizi gözetliyor'' diye yabancı formatlı bir yarışma programı vardı, birçoklarınızın gözü takılmıştır. Üç kuruşluk ödül için aylarca bir eve tıkılıp kaldılar, sonrada birbirlerine ne hakaretler, ne yakıştırmalar... Hani neredeler? Hepsi balon gibi söndü gitti...
Şov amaçlı yemek programlarında o kadar çok arıza tip var ki zaman zaman yazı malzemesi çıkarmak için takılırım. Alayı arıza, biri ikisi değil... Her bölümde de mutlaka bir yumuşak huylu vatandaş oluyor illaki... Sanırım özellikle yapıyor bunu program yapımcıları... Her bölümde böyle bir tipin olması rastlantı olmasa gerek...
Her sosyal birlikteliğin içinde arıza tipler var. Sporda da, sanatta da, sosyal hayatta da, kendi arkadaşlarınızın arasında da, apartmanlarda komşuluk yaptıklarınızın arasında da... Biz yere sağlam basalım da, istikrarlı davranalım da, bizlere de kimseler bir zaman sonra bu etiketi yapıştırmasın. Arıza kategorisine de girdiniz mi, arızayı tamir edecek ruh doktoru ararsınız daha sonrasında da, benden söylemesi, aman dikkat...