Zamana kekreliği ayrı bir anlam katar.
Her yudum şifa olur gamı sineden atar.
İmbiklerden geçen gül demlediğin acı çay.
Naz kervanı seferde ruhumda katar katar.

Elinden dökülen sır katre katre bardağa.
Buğusu göğe ağar takılır gönül ağa.
Kristal bardakların derununda dağdağa.
Elif parmaklarından saf armağan çardağa.

Suya iner ceylanlar bir ikindi vaktinde.
Işır gözlerim senle acı çay saatinde.
Hüzün haz harmanlanır çözülür artık düğüm.
Her şey sana dairdir günün nihayetinde.

Kaybolup gittin yalnız damağımda tat kaldı.
Senin demlediğin çay güle misal masaldı.
Buğusunda içimi ısıtırdım an be an.
Onu çok gördü devran seni ansızın aldı.

Şimdi her çay dedikçe içimi hüzün sarar.
Bir yanım yangım yeri öbür yana yağar kar.
Nihan oldu gözümden elif boylu bir nihal.
Bende bir ukde kaldı demlediğin acı çay.
Ankara,18.02.2010 İ.K

( Acı Çay2 başlıklı yazı İbrahim Kilik tarafından 18.02.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.