1898-1993
Ahmet AYAZ
Gaziantep Güneş Gazetesi 29 Ekim 2019
Ömer Asım Aksoy uzun yıllar ömrünü Ankara’da
geçiren bir Gazianteplidir. Yaşamının son günlerinde beni Gaziantep’te defin edin demişti. Mehmet
Sağlam’ın 1990-1992 tarihleri arasında tam 3 yıl ve 12 sayı olarak yayımlamış
olduğu kuşe kağıda basılan “YÖRE” Dergisinde Cemil Cahit Güzelbey,
İbrahim Tevfik Kutlar, Vedat Kutlar,
Adil Dai, Necmettin Şahiner, Hulusi Yetkin, Abdulkadir Tanrıverdi, Tamer
Abuşoğlu, Ali Atalar, Fahri Anlaroğlu,
Abdullah Özer gibi bir çok değerli
isimler arasında Ömer Asım Aksoy ile
sözü edilen dergide yazı yazıyorduk. Fakat Ömer Asım
Aksoy ile bir araya gelip görüşmek nasıp olmadı. Yöre Dergisinin
önemli bir yazı kadrosu vardı. Bunların büyük çoğunluğu dünyalarını
değiştiler. Ancak yazım dünyasında izleri kaldı. Şimdi aşağıya bu değerli dil
bilimcisi Ömer Asım Aksoy’un yaşam
öyküsünü alıyorum.
Ömer Asım Aksoy, 5
Nisan 1898'de Gaziantep'te doğdu. 1908'de ilkokulu, 1911'de
"rüştiye"yi (ortaokulu), 1916'da "idadi"yi (liseyi) bu
kentte bitirdi. 1917'de Halep "Posta ve Telgraf Başmüdürlüğü"nde
"kâtip" olarak çalıştı. 1919'da Gaziantep'e döndü, bir yandan posta
telgraf memurluğu, bir yandan da Ticaret İdadisinde Türkçe dersi verdi.
1920'de Tıp Fakültesine başladı; ama Anteplilerin Fransız işgaline karşı
başlattıkları direnişe tepkisiz kalmadı, okulunu bırakıp Antep savunmasına
katıldı. Hem ülkesi için savaştı, hem de Tıbbiyede kısa sürede
öğrendikleriyle direnişçi kahramanlara yardım etti.
1925'te, kendisi gibi Gaziantepli olan Beşire
Hanımla evlendi. Aynı yıl Hukuk Fakültesine kaydoldu. 1928-31 arasında Nizip
Cumhuriyet Savcısı olarak çalıştı, sonra 1931'de Gaziantep'e dönüp avukatlık
yapmaya başladı. 1935'e dek Antep Lisesinde Türk dili ve edebiyatı
öğretmenliği, Halkevi ve Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı gibi birçok
görevi aynı anda sürdürdü. Bu görevler onu, 1935'te Gaziantep Milletvekili
olarak Ankara'ya, TBMM’ye taşıdı.
1941’de Atatürk'ün kurduğu Türk Dil
Kurumu’nun yönetim kurulu üyesi oldu. Dille, özellikle halk ağızlarındaki
sözcükler, deyimler ve atasözleriyle ilgilenmesi, ortaokul öğrencisi olduğu
günlere dek uzanıyordu. 1941-1976 arasında Türk Dil Kurumu Derleme ve Tarama
Kolu Başkanı olarak neredeyse yirmi dört saat çalıştı ve onun öncülüğünde
ekin dünyamızın temel taşları olan Türkiye'de Halk Ağzından Söz
DerlemeSözlüğü (12 cilt) ile Tarama Sözlüğü (8
cilt) ortaya çıktı. Hem öğretmen kimliğiyle hem de Türk Dil Kurumu'ndaki
çalışmalarıyla onlarca gencin, Dil Devrimcisinin başöğretmeni, ustası oldu.
Milletvekilliği, 1950'de Demokrat Partinin
seçimi kazanmasıyla bitti, bundan sonra tüm zamanını TDK'ye, Dil Devrimi
yolundaki savaşıma ve yazmaya ayırdı. Bir kez yurtdışına çıktı, Türk Dil
Devrimini ve bu yolda kazanılan başarıları anlatmak için 1971'de Macaristan'a
gitti. 1963-76 arasında, kol başkanlığının yanı sıra, Türk Dil Kurumu'nun
Genel Yazmanı idi. TDK’den ayrılınca evinde çalışmaya başladı. 1983'ten sonra
oluşturulan resmi TDK'nin yayımladığı "İmla Kılavuzu" ile Türkçe
Sözlük'ün tüm yanlışlarını birer birer ortaya çıkardı ve yayımladı. Toplumu,
eğitimcileri uyardı. Hem resmi TDK'den, hem de bu yapıtları eğitim
kurumlarına sokan yetkililerden yanıt bekledi. Bunun üzerine bütün basın
yayın organlarına Türkçe Sözlük'teki yanlışların sergilendiği yazısıyla
birlikte şu mektubu gönderdi:
"Resmi niteliği bulunan
yeni baskı Türkçe Sözlük'teki yüzlerce yanlışın düzeltilmesi için dört yıldan
beri ilgililerin dikkatini çekmeye çalışıyorum. Benim yanıldığım sanılıyorsa
bunun bildirilmesini de diliyorum. Ne yanlışlıklar savunuluyor, ne de bir
düzeltme girişimi görülüyor.
Son çareyi, basınımızın ve
değerli yazarlarımızın ilgilenmesinde görerek size, bu çok önemli konuyu
özetleyen bir yazı sunuyorum. İçten saygılarımla. 15. 3. 1993"
Ömer Asım Aksoy'un belgelediği yanlışlar,
aradan geçen bunca zamanda tümüyle düzeltilmiş değildir. Ancak o, ölümüne dek
kalemi elinden bırakmamış, Atatürk'ün kurumuna ve kalıtına yapılan
haksızlığın bir gün düzeltileceğine ilişkin umudunu da hiç yitirmemiştir.
İlerlemiş yaşına karşın Dil Derneği'nin, Atatürkçü
Düşünce Derneği'nin üyesi oldu; 1988’de Dil Derneği’nin 1992'de de
Edebiyatçılar Derneği’nin onur üyesi olarak ödüllendirildi.
Biri kız, üçü erkek dört çocuk babası olan
Ömer Asım Aksoy, 30 Ekim 1993'te, 95 yaşında yaşamını yitirdi. Kimisi pek çok
kez basılan 60'a yakın kitap, onlarca makale yazdı. Arkasında neredeyse her
aşaması savaşımla geçen onurlu, ödünsüz bir yaşam, koskoca bir kitaplık ve
tüm Atatürkçüleri gönendirecek anılar bıraktı. (Çağdaş Türk Dili dergisinin,
Ocak 1994 sayısı Ömer Asım Aksoy'a ayrılmış, ustanın kendisini ve yapıtlarını
tanıtan el yazısı bu sayıya konmuştur.)
Ömer Asım Aksoy’un, Derleme ve Tarama
Sözlükleri gibi dev yapıtların dışında, Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü (TDK
baskısı üç cilttir), Özleştirme Durdurulamaz, Dil Yanlışları, Dil Yazıları,
Dil Gerçeği gibi Dil Devrimini anlatan yapıtları, sonsuza dek başucu kaynağı
olmayı sürdürecektir.
Ömer Asım Aksoy'un çocukları, ustanın
düşüncesini, yapıtlarını geleceğe aktarmak için Dil Derneği ile birlikte
1994'te bir ödül oluşturdular, ödül 1995'ten sonra sahiplerini buldu.
Kendisini rahmet ile anıyoruz.