HUBBÜ'N-NEBİ
Peygamber
sevgisi demektir.
Allah'ın müjdeleyici ve uyarıcı olarak
gönderdiği Peygamberleri özellikle bütün insanlığın
Peygamberi Hz. Muhammed (a.s.)'i sevmek, mü'minlerin Peygamberlere
karşı görevlerinden biridir. Peygamberi sevmek, Allah'ı sevmenin
sonucudur. Çünkü Allah, bizi sevmesini, bizim Peygambere uymamıza
bağlamıştır (De
ki: "Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi
sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.Çünkü Allah çok
bağışlayandır,çok merhamet edendir."Âl-i İmrân: 31)
Peygambere uyabilmek için, onu tanımak, onun peygamberliğini
tasdîk etmek ve onu sevmek gerekir. Tevbe suresinin 24. ayetinde(De
ki: "Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz,
eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, kesada uğramasından
korktuğunuz bir ticâret ve beğendiğiniz meskenler size Allah'tan,
peygamberinden ve onun yolunda cihattan daha sevgili ise, artık
Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyin! Allah fasık topluluğu
doğru yola erdirmez." Tevbe : 24) eş,çocuk,
baba-oğul, mal-mülk gibi hiçbir şeyin Allah ve Peygamberinden
daha sevimli olmaması gerektiği bildirilmiştir.
Peygamber
sevgisi, imanın gereğidir (Ahmed, IV, 11). Buhârî,el-Câmi'u's-Sahîh
adlı hadis kitabında Îmân bölümünün 8.bahsinin başlığını
"Peygamberi Sevmek İmandandır"şeklinde koymuş ve şu
hadisleri kitabına almıştır: "Biriniz ben kendisine
(ana-)babası, çocukları ve bütün insanlardan daha sevimli
oluncaya kadar îmân etmiş olamaz." (Buhârî, Îman,8),
"Kimde şu üç şey bulunursa (o kimse) îmânın tadını
bulmuştur. (Bu üç şey); Allah ve Peygamberinin kendisine bu
ikisinin dışında her şeyden daha sevimli olması, kişinin
sevdiğini Allah için sevmesi ve ateşe düşmekten hoşlanmadığı
gibi küfre dönmekten hoşlanmamasıdır." (Buharî, Îmân,
9).
Kur'ân'da,"Peygamber,
mü'minlere canlarından daha ileridir (evla),peygamberin eşleri de
onların anneleridir" buyurulmuştur (Ahzâb, 33/6).
Peygamberi
sevmek,Kur'ân ve Sünnette yer alan hükümleri
uygulamak,Hz.Muhammed (a.s.v) 'i kendine örnek ve önder, Kur'ân'ı
da rehber edinmekle mümkün olur.Peygamberi seven âhirette onunla
beraber olur. Birisi Peygamberimiz (a.s.)'e,
-Kıyamet ne zaman
kopacak diye sormuş, Peygamberimiz (a.s.) de ona,
-Kıyamet
için ne hazırlığın var? diye karşılık
vermiştir.
Adam,
-Allah ve Peygamberinin sevgisini demiş,
bunun üzerine Rasûlüllah (a.s.),
-Öyle ise, sen sevdiğin
ile berabersin buyurmuştur (Müslim, Birr, 161)
Mü'min,Peygamberini
Allah için sevmelidir. Çünkü Peygamberimiz (a.s.);"Beni
Allah sevgisinden ötürü seviniz." buyurmuştur (Tirmizî,
Menâkıb, 33. V, 664)
Mü'min,kendisi Peygamberi sevdiği gibi
çocuklarını da bu sevgi ile yetiştirmelidir. Şu hadis bunun
delilidir: "Çocuklarınızı üç özelliğe sahip olarak
yetiştirin: Peygamber sevgisi, Ehli beyt sevgisi ve Kur'ân okumak."
(Deylemî, bk. Hâşimî, No:48)
Peygamberimiz (a.s.)bu sevgiye
layıktır. Çünkü O, Allah'ın elçisidir. (Ey
kitap ehli! Artık size elçimiz (Muhammed) gelmiştir. O,
kitabınızdan gizleyip durduğunuz gerçeklerden birçoğunu sizlere
açıklıyor, birçoğunu da affediyor. İşte size Allah'tan bir nur
ve apaçık bir kitap (Kur'an) gelmiştir. Mâide : 15)
Peygamberimiz (a.s.), "Biliniz ki ben Allah'ın sevgili kuluyum,
dostuyum, (Ancak) övünme yoktur (övünmüyorum)" demiştir
(Tirmizî, Menakıb, 1)
Peygamberi seven Allah'ı sevmiş, ona
uyan Allah'a uymuş olur. O şefkatli ve merhametlidir (Andolsun,
size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin
sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir.O size çok
düşkün,mü'minlere karşı da çok şefkatli ve
merhametlidir.Tevbe:128 ).Peygamberi
(a.s.) çok seven kıyamet gününde ona yakın olacaktır (Tirmizî,
Birr, 71. IV, 370)
Bir insanın Peygamberi seviyor olabilmesi
için;onun hak peygamber ve tebliğ ettiği İslâm'ın hak din
olduğunu kabul etmesi, gücü nispetinde Kur'ân ve Sünnete uyması,
isyân etmemesi, onu kendine örnek ve rehber edinmesi, ona salât ü
selam getirmesi gerekir.
(Allah'a
ve Peygambere itaat edin ki size merhamet edilsin. Âl-i İmrân :
132;
Andolsun,
Allah'ın Resülünde sizin için; Allah'a ve ahiret gününe
kavuşmayı uman, Allah'ı çok zikreden kimseler için güzel bir
örnek vardır. Ahzâb : 21
Allah
ve Resûlü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir
mü'min erkek ve hiçbir mü'min kadın için kendi işleri konusunda
tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah'a ve Resülüne karşı
gelirse şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır. Ahzâb :
36
Şüphesiz
Allah ve melekleri Peygamber'e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz
de ona salât edin, selam edin. Ahzâb : 56
Allah'ı
Peygamberini ve hak dini inkâr eden Allah'a ve Peygambere eziyet
etmiş; îmân edip İslâm'ın emir ve yasaklarına uyan kimse de
Allah'ı ve Peygamberi sevmiş olur.Kadın ve erkeği ile
sahabe,Peygamber (a.s.)'i çocuklarından,yakınlarından ve
mallarından çok seviyorlardı.Müşrikler tarafından esir alınan
Hubeyb ve Zeyd'e; "eğer yerinize Muhammed'in öldürülmesini
isterseniz ölümden kurtulacaksınız" denilmişti.İki sahâbî,
ölümü tercih etmişler ve "değil onun öldürülmesine,
ayağına Medine sokaklarında bir dikenin batmasına bile râzı
olmayız, müslüman olarak ölmek dinimizi terk etmekten daha
hayırlıdır" demişlerdir. (İ.K.) Diyanet Web sayfası
–İslami kavramlar.
AŞK
Aşk
insani bir duygudur.Pek çok İslam alimi aşk’ı hayvani ve
rahmani olmak üzere ikiye ayırmıştır.Edebiyatta şairlerin en
çok kullandıkları kavram olan Aşk,Ehl-i Sünnet mutasavvıflarının
ve kendisini mutassavvıf görenlerin de en çok kullandıkları
kavramlardan birisidir.Aşk kelimesi günümüzüde en çok suistimal
edilen kelimelerden birisidir aynı zamanda. Din’den,tasavvuftan
bahseden bazı kişilerin ağzına sakız olan Aşk kelimesinin Ehl-i
tasavvuf’taki karşılığı tavizsiz olarak İslama bağlılıktır.Bu
durum Kur’an’ı Kerim’de şöyle anlatılır:
Peygamber, mü'minlere kendi canlarından daha önce gelir. Onun
eşleri de mü'minlerin analarıdır. Aralarında akrabalık bağı
olanlar, Allah'ın Kitabına göre, (miras konusunda) birbirleri için
(diğer) mü'minlerden ve muhacirlerden daha önceliklidirler. Ancak
dostlarınıza bir iyilik yapmanız başka. Bu (hüküm) Kitap'ta
yazılıdır. Ahzâb : 6
Aşk
kelimesinin manası şu şekilde açıklanmaktadır: Sözlükte
"aşırı sevgi, bir insanı belli bir varlığa, bir nesneye ya
da evrensel bir değere doğru sürükleyip götüren gönül bağı"
anlamına gelen aşk, tasavvufî bir terim olarak, sevginin insanı
bütünüyle hükmü altına alması,sevginin son mertebesi, varlığın
yaratılış sebebi, varlığın aslı anlamında kullanılmaktadır.
Kuran’da ve sahih hadislerde aşk kelimesi yerine, sevgi
kelimesinin karşılığı olarak çoğunlukla hubb ve mehabbet,
bazen de vüdd ve meveddet kelimeleri ile bunların türevleri
kullanılmıştır. İslâmî literatürde aşk ilâhî ve beşerî
olmak üzere başlıca iki anlamda kullanılmıştır. İlâhi aşka
genellikle hakiki aşk, beşeri aşka da mecazi aşk adı
verilmiştir. Sözlükte "sevmek, beğenmek, rağbet etmek,
istemek, meyletmek, hoşlanmak ve tercih etmek" anlamlarına
gelir. Sevgi iradeden daha geneldir. Her sevgi iradedir, ancak her
irade sevgi değildir. Canlı, anlayışlı ve bilgili varlıkların
bir özelliği olan sevgi, kalp ve duyu organlarının zevk aldığı
ve hoşlandığı şeylere meyletmesidir. Sevgi, bilgiye ve tanımaya
bağlıdır. İnsan bilmediği, tanımadığı, görmediği,
anlamadığı ve duymadığı şeyleri sevemez.Diyanet Web sayfası
–İslami kavramlar.
Biz
O(sav) nu çok sevdik.
O Allahın Resulü, Hz.
Muhammed Mustafa (sav)Efendimiz.
İki cihanı güneşi.
Efendimiz yaratılış sebebimiz. Yüce Rabbimiz(cc) in Rahmetenlil
Âlemin olarak yarattığı yüce insan. Son Peygamber. Son Resul.
Hateminnebiyyin. İki
kurbanlığın oğlu. Hz. İbrahim (as) ve
Hz. İsa (as)ın duası.Gözyaşı peygamberi.
Biz O’nu (sav)
görmeden sevdik. Biz ümmeti olmakla iftihar ettiğimiz İki cihanın
güneşi Hz. Peygamberimiz Efendimizi o kadar çok sevdik ki
hayatımız onunla geçti. Onunla ağladık. Onunla
güldük.Sohbetlerimizi o’nun(sav) ismiyle şereflendirdik. O’nun
yaşadığı beldelere demiryolu döşenirken “edebe” aykırı
olur diye çekiçlerin altına keçe döşedik. O’nu(sav) ziyarete
giderken ayağımızı makamına doğru uzatıp yatmayı edepsizlik
addettik
ve
“Sakın
terki edepten ki makamı mahmudu hüdadır dedik.
O’nun
âşıkları vardı.
Bilal’ı Habeşi gibi.Vefatından sonra ezan
okuyamayan. “Eşhedü Enne Muhammeden Rasulullah” derken
bayıldığı için hiçbir ezanı tamamlayamayan.
O’nun
âşıkları vardı. Süleyman Çelebi gibi. Büyüklüğünü
anlatmak için Mevlidi şerifi yazan.
Yaman Dede gibi âşıkları
vardı O’nun(sav) ismi anılınca heyecanlanıp ağlayan.
Üveys
gibi âşıkları vardı Efendimizin görmeden âşık olan ve
yanan.Hz. Ömer (ra) Hz.Ali(ra) efendilerimizi Yemen'e getirten ve dua
isteten.
29/03/2018
(
Kelimeler Kavramlar Hubbün Nebi Aşk başlıklı yazı
Mustafa ESER tarafından
6.11.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.