ŞİDDETE HAYIR!


Olay hakkında haber küpürüdür...
(resim bir önceki dayak olayının şikayetini geri al yalvarışının resmidir, yandaki kız o gece babasına yalvaran Busedir.)netten.

-------------------

7 Aralık’ta 2010 da yeni etlik caddesi’nin köşesinde bekleyen İstikbal Yetkin, eski eşini 11 yerinden bıçaklayarak öldürdü.
Ölümle tehdit edilmesine rağmen boşanması gerekçe gösterilerek koruma altına alınmayan Ayşe Paşalı’yı 11 yerinden bıçaklayarak öldüren eski kocası İstikbal Yetkin’in yargılandığı davanın ilk duruşmasına, cinayet aletiyle ilgili hazırlanan kriminal raporu damga vurdu.


Cinayette kullanılan 26 santimetre uzunluğundaki bıçakla ilgili kriminal raporunda, bıçağın 6136 sayılı yasa’ya göre, içişleri bakanlığı’nca kullanımına ve yapımına izin verilen aletlerden olduğu belirtildi. sanık bu durumda, 6136 sayılı silah kanununa muhalefetten ceza almayacak.


‘ablanı öldürdüm, gel al’
Soruşturma sırasında görevlendirilen, iddianamenin kabulüyle birlikte görevi sona eren cmk avukatı duruşmaya gelmedi. Mahkeme başkanı Ramazan Aksan, cmk’ya göre suça öngörülen cezanın 5 yıldan fazla olması nedeniyle sanığın avukatsız savunmasının alınamayacağını söyledi.


Müşteki Ahmet Paşalı ifadesinde, sanığın cinayet günü olan 7 aralık 2010’da ablasının cep telefonundan arayarak, “ablanı öldürdüm. çalılıklara attım. gel al” dediğini söyledi. sanığın daha önce de ‘ablanı öldüreceğim’ diye tehdit ettiğini anlatan paşalı, “öldüreceğim dedi, öldürdü” diye konuştu. paşalı’nın babası Hüseyin sanıktan şikâyetçi olurken, annesi de “benim acım çok büyük, adaletinize sığınıyorum” dedi. hâkim Aksan, sanığın avukat tutma gücü olup olmadığını sordu. yetkin, “avukat tayin edilsin, tutacak gücüm yok” dedi
.
Mahkeme, gelmeyen tanıkların yeniden çağrılmasına, baroya yazı yazılarak sanığa müdafii tayin edilmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı ertelerken, dava dosyasına giren kriminal raporu ise şok etkisi yarattı.
Yasak değil...

Emniyet genel müdürlüğü, ankara kriminal polis laboratuvarı müdürlüğü’nün 8 aralık 2010’da hazırladığı raporda, cinayet aleti olan bıçak, “namlusunun sağ yan yüzeyinde ‘bora knives’ ibareleri bulunan, metal, üzeri plastik kaplama, saplı, metal korkuluklu, 15 cm. uzunluğunda, tek ağızlı, sivri uçlu, sırtı küt meğilli ve testereli namluya haiz” olarak tarif edildi.
Raporda, “tetkik için gönderilen ve inceleme konusu bulgular bölümünde özellikleri belirtilen bıçak imal durumu, tip ve niteliği itibariyle 6136 sayılı yasa’nın 4. maddesinde belirtilen yasak niteliği haiz bıçaklardan değildir” denildi.
‘hepimiz cebimize koyup gezebiliriz’

Rapora sert tepki gösteren ersin ise “ortada suç aleti var. 15 santimetre namlusu, 11 santimetre kabzası olan toplamda 26 cm’lik suç aleti. dosyadaki bilgilerden emniyet uzmanlık raporunda 6136 sayılı yasa’da yasaklanan silahlardan olmadığı belirtiliyor.


Eski koca dehşetine kurban giden Ayşe Paşalı’nın ölümüyle iki küçük kızı ortada kalmıştı. 3 çocuğu olan paşalı’nın 21 yaşındaki kızı Burcu yurt dışında okuyordu. ancak 12 yaşındaki Yağmur ile 16 yaşındaki Buse, dayıları Ahmet Paşalı’nın yanına sığınmıştı.


----------------------

Ayşe Paşalı’nın katil zanlısı olarak yargılanan ve ’’tasarlayarak kasten öldürmek’’ suçundan ağırlaştırılmış ağır hapis cezasına çarptırılan sanık İstikbal Yetkin, ’’Eşini çok sevdiğini ve pişman olduğunu’’ söyledi.

---------------------


Kadın her şeyden önce insandır!



Bir kadın ağlıyordu
Gecenin bir yarısı
O saatte dayak yiyordu
Bir üst katta karşı komşumdu
O ağlarken bende evimde ağlıyor
Bir şey yapamayışıma üzülüyordum
Ona sadece dua ediyordum
Dayak yerken o kocasından
Benim de canım yanıyordu.


Çalışıyordu yüksek okul mezunuydu
Zengin bir ailenin tek kızıydı
Onunda bir kızı vardı
O yavrum nasıl ağlayarak yalvarıyordu
O zaman daha sekiz yaşlarındaydı.


İnsan olmayan babasına yalvarıyordu
Gecenin bir yarısı
Sesi kulaklarımda hala
Babacım ben senide seviyorum
Annemi de ne olur annemi dövme
Komaya sokana kadar döverdi
Elimden bir şey gelmezdi ağlardım
Polis çağırırdılar komşular
Karı koca kavgasına biz bir şey yapamıyoruz
Der müdahale etmez giderdi gelen polisler.


Bir cumartesi bayram arefesinde
Hali silkeliyorlardı karı koca birlikte
Çamaşırımı toplamaya çıktım
Üzerine toz geliyor diye
Bahçedeydim onları görüyordum
Kadın eşine bir şey dedi
Ayıp oldu toz gidiyor dedi sanırım
Halı silkelemeyi bırakıp o anda
Öldüresiye yumruklamaya başladı balkonda.


İçeri aldı kadını devam etti dövmeye
O dayak sürdü saatlerce
Kadını öldüresiye dövdükten sonra
Bir patırdı koptu merdivenlerde
Merdivenlerden itmişti
Gürültüye kapıya çıktım
Kapımın önünde yerdeydi
Yüzü gözü dağılmış
Gözü morarmış dudağı patlamıştı
Utandı o halde gördüm diye
Cız etti kalbim.


Ayağa kalktı topallıyordu
O gün semtimizde pazar vardı
Pazara doğru yürüdü
Yaşlı bir amcamız vardı
Onu öyle görünce yoldan çevirdi
Araya girdi hatırı sayılanlar
Söz verdi güya bir daha dövmeyecekti
Dövmeden olmuyordu tabi ki taşındı bizim oradan.


İçimden kızıyordum o bayana
Neden boşanmıyorsun diye
Bunca işkenceye neden katlanıyorsun
Dediklerinde, anlatmıştı
Mecbur kalıp birine.


Üniversitede okurken aşık olmuş
Belediye işçisi eşine
Ailesi onaylamamış
Eşi onu kaçırmış
Ailesi reddetmiş zavallı sahipsizdi
Okumuş olsa ne olur ki kadersizdi.


Yıllar sonra haberlerde gördüm
Öldürülmeden bir kaç gün önce
Yine yüzü gözü dağılmış
Yüzünün yarısı mordu
Yine aynı manzara vardı yüzünde
Beni öldürecek bu adam
Boşandım yine kurtulamadım diyordu.


Öldürüldüğü haberini verdi televizyon
Barışmak istemediği için
Bıçaklayarak öldürmüştü kocası
Soruyorum şimdi?
Kadınlar gününü bunun için mi kutluyoruz
Kadınlar dayak yiyor kadınlar öldürülüyor diye.


Kadın anadır
Kadın erkeği doğurandır
Kadını yok sayan bir erkek
Kendisini de yok saysın diyorum
Kadın sevene nimet
Değerini bilene cennettir
Kadın eştir kadın sevdadır
Kadın her şeyden önce insandır.


------------


Gerçeğin ta kendisi yaşanmış bir olaydır...

(benim dediğim babasına yalvaran kız Burcu, diğerleri taşındıktan sonra dünyaya gelmişler, resimdeki adam katil kocası hiç değişmemiş)


Ben bir kadın, bir anne, bir eş, bir kız kardeş, kız evlat olarak diyorum ki, kadınlar günümüz olmasın...bir gün. Kadınlar şiddet görüp tecavüz edilirken ve ölürken.

Ne zaman kadınlar insan olarak değer görürler tüm insanlardan, o zaman kutlasınlar benim kadınlar günümü. Kan kokmasın günüm, gül koksun. Çok şey istemiyoruz, insan olarak değer görmek istiyoruz tüm kadınlar adına saygılarımla...
Kadını yok sayan bir erkek kendini de yok saysın.. çünkü.. oda bir kadından doğmadı mı.?.. Saygılarımla...


25 KASIM 2019
Mlk Tryk


www.hurriyet.com.tr/gundem/ayse-pasali-cinayetinde-trajik-ayrinti-22689392
Üsteki linkte...Kızı Burcunun röportajını da okumalısınız....

( Şiddete Hayır! başlıklı yazı Kalb-i Hazan tarafından 26.11.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu