DEĞİŞİM ŞART AMA ŞİMDİ DEĞİL!

Siyaset hayatımızın her an her yerinde var, olmalı da ama şu her gün televizyonlarda kısır çekişmelerle çalınan zamanlarımıza acıyorum doğrusu.
Bu siyaset değil!
Karşılıklı oturan büyük büyük adamlar "ülke gündemini tartışıyoruz!" diye saatlerce birbirlerini yiyorlar biz de onları izleyip saçımızı başımızı yoluyoruz.
Eğer konuşanlar bizim cenahtansa yalan bile söyleseler hoşumuza gidiyor alkışlıyoruz yok eğer karşı guruptansa ağzımıza geleni saydırıyoruz.
Efendim bunlar Vatan haini, bunlar hırsız...
Yazık valla çok yazık.
CANIM TÜRKİYEM'İN karşısında bunca sorun varken hala kalkıpta kişisel olayları üstelik belde aşağı söylemlerle gözümüze gözümüze sokmaya çalışmalarına "PEEEESSS!“ diyorum. 
Ülkenin gündeminin dışarıdaki olaylara göre belirlendiğinin farkında bile değiliz!
Önümüze bir top atıyorlar: dar alanda o top bir o tarafın bir bu tarafın ayağında dönüp duruyor.
Hiç gol atan var mı?
Yok tabii çünkü kale yok!
Kazanan kim peki?
Tabii ki düşmanlarımız! 
Bu durumda kaybeden kim?
Maalesef CANIM TÜRKİYE'M. 
Camlarımızın üzerindeki kiri silip, birazcık dışarıya baksak...
Göreceğiz aslında gerçekleri.
Enerjimizi ve nefesimizi nasıl yoktan yere tükettiğimizi anlayacağız.
Bu ülke hepimizin; batarsak birlikte batacağız.
İçim şişti, konuşmazsam çatlayacağım.
Dolar tırmanışa geçiyor adamın elinde 500 doları var biraz da Türk lirası. Hemen döviz bürosuna gidiyor ve 200 dolar daha alıyor; yarın kur yükselince 40-50 lira artacak birikimi.
Karnıma ağrılar giriyor üç beş kuruş kazanacağını düşünürken ülkenin kaybı aklına bile gelmiyor. Sonra da pişkin pişkin kalkıp ekonomi nutukları atmıyor mu, deliriyorum.
Ülkemin ürettiklerini beğenmeyip elalemin ne idüğü belirsiz ithal mallarını alıp aklı sıra gösteriş yapıyor.
Kendini ve ülkemizi hep başka ülkelerden, onların insanlarından küçük görüp komplekse kapılıyor. 
Bu ne cehalettir!
Gelelim asıl meseleye. Evet şu anda adı konulmamış bir savaş yaşanıyor dünyada ve Türkiye bu savaşın tam ortasında.
Bizden istedikleri şeyler belli
" Suriye ve Irak'tan çıkın biz orada bir terör devleti oluşturacağız.
Doğu Akdeniz'den gemilerinizi çekin biz rahat rahat sondaj yapıp doğal gaz arayacağız.
S400 gibi başkalarından aldığınız savunma sistemlerini ve silahları geri verin ki biz istediğimiz zaman sizi rahat rahat  bombalayacağız.
Enerji üretimini durdurun, açtığınız fabrikaları kapatın çünkü biz sizin gibi bir pazarı  nerden bulacağız! "
Bunlar gibi daha bir çok şey sayabiliriz.
Seçim olsun tabi ben bunu herkesten çok istiyorum ve değişimin bir çok şeyi değiştireceğinin farkındayım ama kimi seçersek seçelim yukarıda saydığım şeylerin hepsini ve daha fazlasını yeni Başkandan da isteyecekler. Hangi Vatan evladı bunu kabul edebilir? 
Eder mi sizce? 
İşte bunu anlatmaya çalışıyorum: Şu anda dereden geçiyoruz ve at değiştiremeyiz çünkü bu zaman kaybı olur.
Sabırla ve Devletimizin yanında durarak bu dereyi geçmemiz lazım aksi takdirde bir kaşık suda boğuluruz.

Saygılarımla
Sebahat Karagöz
27 Kasım 2019
( Değişim Şart Ama Şimdi Değil başlıklı yazı S.Karagöz tarafından 28.11.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu