ÝLHAM NEDÝR

Ýlham; bazý kimselerin yanlýþ anladýðý üzere kiþilere hazýr verilen bir metin, bir formül falan deðildir.

Ýlham; kalbe doðan, akla düþen mânâ yumaðýdýr.
Ýlham; herhangi bir olaydan esinlenmektir.

Kalbe tulû eden o mânâyý dile getirmek için seçilen kelimeler, cümleler veya o mânâyý elle tutulur bir esere dönüþtürmek için kullanýlan yöntemler ise ilham alan kiþinin tarzýný yansýtýr sadece.

Bu kiþi bir yazarsa o ilham hikaye olur, roman olur;
þairse vezne, kafiyeye döker, þiir olur;
bestekâr ise þarký, türkü olur;
ressam ise tuvale iþler, tablo olur; vs...

Yalnýz sanatçýlar mý ilham alýr?
Tabi ki hayýr!

Bu; bazen bir mühendis olur, bazen bir mimar. O zaman ortaya güzel projeler, yapýlar çýkar.
Kimi zaman bir bilim adamý olur; ortaya bir buluþ, bir keþif çýkar.

Edison, ampulü bulmadan önce iki bin deney yapmýþ ama bulamamýþ; evlendiði gece kalbine ilham olunmuþ, doðruca laboratuvara koþmuþ; diye anlatýlýr.

Arþimet, hamamda tasýn su üzerinde yüzdüðünü görünce "Buldum! Buldum!" diye baðýrarak çýplak vaziyette dýþarýya çýkmýþ.

Newton, baþýna aðaçtan elma düþünce yer çekiminin farkýna varmýþ.
Ýþte bunlar hep ilhamdýr.

Onlar, bu ilhamlarý almadan öncesinde de bütün taslar su üstünde yüzüyordu; bütün meyveler dallarýndan yere düþüyordu, yýldýzlar, ateþ böcekleri ýþýk yayýyordu. 😊

Þairler, yazarlar, ilham almadan önce de harfler, kelimeler yerlerinde dururlar. Önemli olan: o ilhamý; insanlarýn anlayacaðý, etkileneceði bir hale dönüþtürebilmektir.

Tekrar ifade etmek istiyorum.
Ýlham; kalbe gelen, akla düþen mânâ yumaðýdýr. Kim, ona bir þekil verirse o zaman elle tutulur, gözle görülür bir eser ortaya çýkar.

Ýlhamýnýz, ilhamýmýz bol olsun, inþallah.