Gözümüz Aydın
Senden sonra anladım, neymiş gönül darlığı,
Nasıl arttı bilmezsin, içimin ağırlığı !
Oysa herşeyi taşır biliriz mevcut kökü,
Nasıl fazla gelirmiş, insana kendi yükü ?
Destekle yürümeyi, bir ömür ar belledim,
Kaç yıl aç-susuz gezdim, kimselere demedim...
Senin için yaşadım, onca geçen yılları,
Ne olsun istiyordun, kapatırken yolları ?
Yollar dar, yüküm ağır, şimdi dört yana bağır!
İnsan nasıl da olur, böyle kendine sağır ?
Ne yanına dokunsan, burda ben sarsılırım,
Estiğinde rüzgarlar, saçından asılırım !...
Çığ kopuyor içim de, kaşını eğdiğinde,
Kaç defa ölüyorum, bir baş çevirdiğinde !...
Artık gölgemi bile, çekemiyorum anla,
Geçme bizim kapıdan, sivri topuklarınla !
Saçılıyorum artık, yollara, yamaçlara,
Bir işe yarasaydım, yedirseydin açlara !
Gitgide çölleşirim, dört yanım, Karakurum!
Çoğunu yaşadığım, ömrümüz kaç oturum ?
Işıkları sönerken, bakma artık bu şehre,
Bir ömür adadım ben, yazılmamış şiire...
Bütün seddelerimi, artık bir bir yıkıyor,
Hangi harfe dokunsam, ellerimi yakıyor !
Kendi göklerimizde, yalnız ıslanacağız;
Gözümüz aydın olsun; birlikte yanacağız !...
(
Gözümüz Aydın başlıklı yazı
HayrettinYazcı tarafından
25.02.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.