Acaba bu alemde , üzüntü bâki midir?
Sorulur aşkın rengi, pembe mi Haki midir?
Yaralar hep sarılır , derinlerde bir yerde,
Şiir ruha şifadır , hissiyatına perde.
Girdaplar oluşturur, coşar ise mısralar,
Benliğin dünyasını , illa şiir aralar.
Şiir bazen bir aşktır , bazen yürekte elem,
İlham denilen hisler , vakıfsa sırra kalem.
Kelimeler coştukça , delmekte kayaları,
Kalem her gün öpmez mi eldeki ayaları.
Dalgalar hissedilmez, boynu bükükse rüya,
Sonsuz diplere dal sen, gerisi deniz derya.
Bazen Elif Bacı'dır , bazense Fatma ana,
Şiirler öksüz kalır , dağılır dört bir yana.
Ha gurbete gitmiştir , ha gurbetten dönüyor;
Gör ki; bir umut için ne ocaklar sönüyor.
Alemleri taşırda , zaten kendi alemdir,
Şiirinse temeli , sağlam ruh ve kalemdir,
Ne duygular vardır ki; coştukça bir iz olur.
Kaf Dağı şöyle dursun , dere tepe düz olur.
Yazdıkça yazar kalem , susmaz susturulamaz!
Aşkı bilmeyen gönül, 'şair ne der' anlamaz.
Bazen yokluk olur da, sonra döner varlığa,
Hayat olur şiirler , hastalıkta sağlıkta.
Uzaktaki sevgili , yakın olur tek sözde,
Şiir bir buluşmadır , hem gönülde hem özde.
Ya yangınlar çıkarır ya ateşi söndürür,
İlahi gücü ile, Mevlana'yı döndürür.
Dokunur beste gibi , güfte gibi ruhuna,
Aracılık da yapar , yürekteki sevdana.
Şirin'in dilindedir , Ferhat'ı köle yapar.
Leyla'nın içindedir , Mecnun'u çöle katar.
Gönüllerden gönüle, köprüleri kurdurur.
Zaman mekan dinlemez, her bir şeyi durdurur.
Ruha ışık saçar da , enginliğe yol olur,
Seven gönle girerek , dal olur budak olur.
Yalnızlığa eştir o , girer gön'le ansızın;
Sarar seni şefkatle , diner tüm yürek sızın.
SELMA ÇANAKÇIOĞLU 20 Kasım 2017