ŞİMDİ BİRLİK ZAMANI

Ne yapalım?
Zorla sürüklendiğimiz Orta Doğu bataklığında çakılıp kaldık.
Hani bir söz var
"Baba bir hırsız tuttum!"
"oğlum al getir!" 
"Gelmiyor Baba!"
"E bırak gitsin!"
"Gitmiyor Baba!"
Aynen bu durumdayız.
Bir çoğunuz "Yahu yeter artık çıkalım oradan!" diyor biliyorum da; nasıl?
Biz oraya niye gittik?
40 yıldır komşumuzda terör üretilip, terörist yetiştirip ülkemizin tahrik ve taciz edildiğini ne çabuk unuttuk.
Baba Esat'la başlayan terör sevicilik, oğluyla artarak devam etti bildiğiniz üzere.
Sayamayacağımız kadar şehitler verdik. Köylerimiz, şehirlerimiz bombalandı.
Minicik bebelerimiz, kadın, çocuk, yaşlı demeden binlerce insanmızı öldürdüler.
O zaman biz orada değildik.
Biz sürekli şiddete göğsümüzü siper ettik; anladılar mı?
Hayır!
Artık olayları tıpkı diğer ülkeler gibi merkezinde durdurmak gereği kaçınılmaz olunca; Uluslararası haklarımızı kullanarak, sınır ötesi harekatlar başlattık.
Elbette bu hem maddi, hem manevi anlamda çok zor bir iştir ama buna mecbur kaldık.
Ne zamanki biz oraya gittik, rakiplerimiz kıyameti kopardı.
"Ne işiniz var buradaaa!"
"Biz güzel güzel hazırladığımız planlarımızı hayata geçiriyorduk, siz gelip her şeyi alt üst ettiniz."
Bizim kimsenin topraklarında petrolünde falan gözümüz yok!
Bunu onlara anlatmak mümkün olmadı.
Hiç sormadık "Ülen, bizim 900 km sınırımız var bu ülkeyle ve o bataklıktaki sinekler yalnızca vızıldamıyor, bizi rahatsız ediyor. İşte bu yüzden biz buradayız; ya siz?"
Tamam, Diplomasi bu durumlarda ilk seçenek olmalıdır!
Toplanıp, toplanıp çok güzel kararlar aldığımız masaların başından kalkar kalkmaz; ortaklarımız(!) bizi ve anlaşmaları tanımadı.
Bunun adı oyalama!
Yani bizi oyalıyorlar!
Şimdi çok önemli bir konuyu görüşlerinize sunmak istiyorum.
Hatırlayın, Kurtuluş Savaşı sırasında biz bir çok cephede aynı anda savaştık. Böyle bir durumu hayal edin lütfen. Buna ne can dayanır ne mühimmat.
Canımızı dişimize takarak yılmadık, içimizdeki ve dışarıdaki düşmanlarla ölümüne savaştık, çok şey kaybettik belki ama VATAN kazandık!
Şimdi bazı şeyler farklı görünse de benzer durumu yaşıyoruz.
YANİ İBRET ALMAMIZ GEREKEN BİR TARİH TEKERRÜRÜ SÖZ KONUSU! 
Sınırlarımız yangın yeri!
Bazı komşularımız bu durumu fırsat bilip, tarihin intikamını almaya çalışırken; yine içimizdeki hainlerin yardımlarıyla bir yandan da içeriden mukavemetimizi kırmaya çalışıyorlar!
Şu anda Libya, Akdeniz, Suriye, Irak'ta direk ateş altındayken; Yunanistan, Bulgaristan, Gürcistan, Rusya, Ermenistan'ndan gelecek ani saldırılara karşı da teyakkuz halindeyiz.
(AKINCI Beyefendinin yaptıklarını ve söylemlerini hiç kale almıyorum bile) 
Yani enerjimizi, silahımızı, gücümüzü doğru kullanamazsak; yenilgi kaçınılmaz olur. 
Yorulmak, yılmak, çekilmek için ise çok geç artık!
Yukarıda çok basit olarak anlattığım konuları göz önüne alarak gerekeni hiç çekinmeden yapmamız lazım.
Düşman rakibin gözlerine bakar, eğer zerre kadar korku varsa o gözlerde;
hiç yorulmadan SAVAŞIN GALİBİ olacağını hisseder ve daha da saldırganlaşır.
Önce AKIL, sonra SABIR, sonra STRATEJİ, sonra da GÜÇ'le kazanılır SAVAŞ.
HEPSİNDEN ÖNEMLİSİ BİRLİKTE KAZANILIR SAVAŞ!
ÜLKEM ve TÜM İNSANLIK İÇİN HUZUR ve BARIŞ DİLEKLERİMLE!

Saygılar
Sebahat Karagöz
13 Şubat 2020
( Şimdi Birlik Zamanı başlıklı yazı S.Karagöz tarafından 13.02.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu