ACI TARİH
Cahilce
yaklaştık kendi tarihimize,
Hainleri
kahraman diye bilir olduk.
İsimlerini
yazdık sokak caddemize,
Hainlerin
candaşları bilinir olduk.
Tarikler kötüyse Mevlevilik
niye var,
Onlar için hep açıktır bütün
kapılar,
Kalenderidir Sünni-Türkmen
sayılmazlar,
Bazı tarikatlar ile yellenir
olduk.
Selçuklu dönemi bin iki yüz
kırklarda,
Moğol zulmü Anadolu
topraklarında,
Şems’de Anadolu’ya gelmiş o
yıllarda,
Şems’le Mevlana aşkında
yükselir olduk.
Farslı tarihçi İbn-i Bibi de
yazıyor,
Şems taraftarı Kayseri’de can
alıyor,
Ahi Evren ocağı talan ediliyor,
Zalimi âlim sayıp keyiflenir
olduk.
Mevlana Celaleddin Rumi Fars
denildi,
Moğolların adamıdır diye
bilindi,
Baycu Noyan’a evliyadan
diyebildi,
Her tatlı söze inanıp izlenir
olduk.
Mevlana,
Ebu Hanife eşkıya dermiş,
Cengiz Han’ı yüce bir mertebede
bilmiş,
Kayıtsız şartsız Cengiz’in
emrine girmiş,
Beyitleri dinledikçe dillenir olduk.
Mevlana, Fihi Ma Fih Cengiz Han’ı över,
Onu insanlık üstü vasıflarla
sever,
Sünni Alimlere her beyitte bin
söver,
Tarihin kor kuyusunda küllenir olduk,
Onbeşlik cariye Şems’e odalık
olmuş,
Şems ki o zamanlar altmış eşe
yol bulmuş,
Zevk-ı safa Şems ile Konya’da
sunulmuş,
Acı gerçeği duydukça dertlenir
olduk.
Moğollar ona Şehhü’ş-Şuyuh’ir
Rum dermiş,
O en büyük şeyh, en büyük âlim
bilinmiş,
Nasreddün Hoca’ya da düşmandı
denilmiş,(1)
Gerçekleri öğrenince dellenir
olduk.
Gel ne olursan ol gel değil onun
sözü,(2)
Dünyaya meyli olup hırs bürümüş
gözü,
Bu hırsı Şems ile eğri gösterir
düzü,
Biz ahir hesabımızda kirlenir
olduk.
Mevlana müridi katil Nureddin
Caca,(3)
Ahi Evren’i katletti barbar
hunharca,
Ahilere de saldırdılar
defalarca,
Gerçekleri öğrendikçe gizlenir
olduk.
Alaaddin Çelebi Mevlana oğlu
denir,
Ahi Evren haklı diyerek
meyillidir,
Babası ölümü için ferman
vermiştir,
Her acıyı da tattıkça bilenir
olduk.
Kerra
Hatun’un kızı Kimya hatun solmuş,
Alâeddin,
üvey kardeşe âşık olmuş,
Mevlana,
o kızı Şems’e hediye sunmuş,
Sapkınlıkta
da zirvede gezinir olduk.
Alâeddin,
Mevlana’nın bir yarısıdır,
Kerra,
Mevlana’nın ikinci karısıdır,
Kimya
Hatun da Kerra’nın öz evladıdır,
Şems,
altmış beşine gelmiş kirlenir olduk.
Mevlana ki Hululiyedendir
bilinmez,
Hululiyeciler de Zerdüşttür
sevilmez,
Ebusuud Efendi Mevlana’yı
sevmez,(4)
Hulul felsefesi ile hâllenir olduk,
Ben insanlık mescidiyim deyip
zırvalar,
Kendini hak Peygamber görüp
öyle yazar,
Hz. Ali’yi ilah derecesinde
sayar,
Sapkınların yollarında dillenir
olduk.
Mevlana antifeminist diye
bilinir,
Çengici Tavus ile her gece
eğlenir,(5)
Mecusilerde kadın aşağılıktır
denir,
Gerçek tarihi yapmaya özlenir
olduk.
Ahilik ölünce kalkınma son
bulmuştur,
Cahil bir toplum zanaatsız yok
olmuştur,
Tarihi bilmeyen beyinler hep
solmuştur,
Gerçekleri de bildikçe güçlenir
olduk.
Şeyh uçmaz müridleri uçurur
demişler,
Onlardan insanüstü haller
beklemişler,
Olmazları olur elbet diye
bilmişler,
Taşın üstünde topraksız
çillenir olduk.
Mevlana
ve ailesi İran’da özeldir,
Edebiyat
dünyası için de elzemdir,
Mest-i
Aşk filmi ortak bir projedendir,(6)
Saide
Kuds’u Kimya’da gezinir bulduk.(7)
Gerçekler acıdır, kabulu zor
bilirim,
Tarih sayfaları var gez
diyebilirim,
Darı beyinlere ağır
gelebilirim,
Araştırıp gerçeği söylenir olduk.
Araştırmacı-yazar-şair Abdullah
Yaşar Erdoğan
1- Selçuk
Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi üyesi Orta Çağ Tarihi Uzmanı Prof. Dr.
Mikail Bayram’ın ‘Sosyal ve Siyasi Boyutlarıyla Ahi Evren-Mevlana mücadelesi’
adlı kitabından alıntıdır. Mevlana
bir beytinde Nasreddin Hoca’ya ‘Ey eli
ayağı olan Hace (Hoca), kaza ve kederle ayağın kırılmıştır. Sen çok gönüller
kırdın, cezan karşına çıktı ve belanı buldun’ derken, Nasreddin Hoca ise
Mevlana’ya ‘Eş ekşi suratlı. Arkamdan
aleyhime kötü sözler demişsin. Kerkesin ağzı daima necis kokar’ demiş
2 - Fatih Altaylı’nın sunduğu Teke Tek programının dün akşamki konukları
Profesör Doktor İlber Ortaylı ve gazeteci Murat Bardakçı’ydı. Program
izleyenlere hem keyifli bir tarih sohbeti sundu, hem de yanlış bilinen birçok
konu aydınlatıldı. Bunlardan biri de Mevlana’nın olduğu söylenen ve hoşgörünün
simgesi olan “Gel ne olursan yine gel”
rubaisiydi…
Ortaylı “O Mevlana’ya bir
yakıştırmadır. Bu söz onun hiçbir kitabında yoktur” dedi. Ortaylı’ya göre
bu rubaiyi söyleyen Ebu Sait Ebul Hayr ya da Hamûli’nindir. Prof. Dr. İskender
Pala ile Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıça göre de bu dize Mevlana’nın hiçbir kitabında yer almamıştı. Şiir, Orta Asyalı ünlü
sufi Ebu Said Ebu’l Hayr’ındı.
3 - Selçuk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi üyesi Orta Çağ Tarihi Uzmanı
Prof. Dr. Mikail Bayram bir T.V programında (Cevizkabuğu). Bacıyan’ı Rum adlı
kadın teşkilatının lideri ve Ahi Evran’ın eşi Fatma Bacı’ya yapılan bu çirkin
saldırılar, Mevlana’nın tavsiye ettiği ‘geniş
gönüllü olmak, kim olursa olsun insanları sevmek’ gibi savunmuş olduğu
temel felsefesiyle tam bir çelişki arz eder. Tavsiyelerine göre kendisi de geniş
gönüllü olması gereken Mevlana, oğlu Alaadin Çelebi tarafından rededilmiş, öz
öğlu Mevlananın rakibi Ahi Evran’ın yanında yer almıştır.
4 - Ebussuud Efendi’nin fetvası çok nettir; “Bir kimse Mevlana’nın Mesnevisini okumak, Kuran’ı okumaktan daha
faziletlidir, zira Mesnevi Kuran’ın özüdür dese” kâfir olur ve katli helal
olur!
5- Vezir Ziyaeddin Hanında Tavus adında harp çalan bir hanım vardı. Sesi de
çok tatlı ve gönül okşayıcıydı. Gönülkapıcı ve benzeri az bulunur bir kadındı.
Saz çalmasındaki maharetinden ötürü bütün âşıklar onun esiri olmuşlardı.
Tesadüfen bir gün Mevlana hazretleri o hana girip tavus hanımın odasının
karşısına oturdu. O sırada Çengici Tavus cilve yaparak Mevlana’nın huzuruna
gelip baş koydu, sazını Mevlana’nın eteğine vurup onu kendi hücresine davet
etti. Mevlana Hazretleri icabet buyurup sabahın erken saatlerinden ta akşam
namazına kadar onun odasında namaz ve niyazla meşgul oldu. Mübarek sarığından
bir gez miktarı kesip Tavus hanıma verdi. Cariyelerine de kırmızı dinarlar
bağışlayarak oradan hareket etti.”Görülüyor ki Mevlana çalgıcı bir kadının
odasında gün boyu kalıp keyifli saatler geçirebilmektedir.
6 – “Mest-i Aşk” Hande Erçel’in
rol aldığı bir film olup Türk-İran ortak yapımıdır.
7 - İranlı yazar Saide Kuds, Mevlana’nın
üvey kızı olup Kerra Hatundan olma “KİMYA HATUN” un anlatıldığı bir roman
yazarıdır. Kimya Hatun’un Alâeddin ile olan aşkı ele alınmış ama Şems Kimya
Hatun’u isteyince Mevlana’nın 15 yaşındaki üvey kızı oğlu yerine 65 yaşındaki
Şems’e vermesini konu alan bir kitapta güzel işlenmiş. Veysel Başçı tarafından
çevrilmiştir.2006 Parvin Etesami Edebiyat Ödülünü almıştır.