AH BE ATAKAN!
Çocukluğumu düşünüp zamane çocuklarına acıyorum.
Anne, baba ya da öğretmen kendi yapamadıklarını sanki çocuklara yaptırmaya çalışıyor gibi geliyor bana.
Biz çocukken çocuktuk gerçekten ama şimdikiler büyümüş de küçülmüş sanki!
Boyları, yaşları küçük ama büyüklerini fersah fersah gerilerde bırakacak zekaya sahip hepsi.
İyi de biz geri zekalı mıydık?
Vallahi ben hiç de öyle değildim, şahidim bile var.
Matematik öğretmenim BİLAL AYAN'a sorabilirsiniz.
Bütün gece kafamda kurup sabah öğretmenimin karşısına geçerek "Hocam ben bir teorem geliştirdim. Şöyle şöyle olursa sonuç şudur!" dediğimde Hocam gülerdi.
"Ah be kızım sen ortaçağda yaşamalıydın çünkü bu anlattığın kuram ta o zamanlarda bulunmuş!"
Her ne kadar birşey ispatlayıp ünlü olamadıysam da yaşamım boyunca karşılaştığım her sorunun üstesinden tek başıma gelmeyi  başardım.
Bilgi çok önemlidir ama muhakeme edilemiyorsa, bilince dönüştürülemiyorsa o bilgi hamallığıdır sadece.
Bir de hayatım boyunca kendi yazdığım bir dötlüğü bile ezberleyememişimdir yani her şeyi anlamaya çalışırım ve gerekli olanı beynime kazır, gereksizi anında atarım.
Çocuğuma da aynı şeyi öğrettim.
Buğra ilkokulda durmadan ansiklopedi okurdu sonra bilgisayarlar hayatımıza girdi ve oradan devam etti öğrenmeye.
Öyle ki bazen söyledikleri karşıdında şaşırıp kalıyordum.
Daha 4. sınıftayken bir gün yanıma gelip boyunu boyuma ölçtü ve "Anne az kaldı sana yetişiyorum" dedi gülerek.
"Aman oğlum bana çekme, baban gibi uzun boylu ol" dediğimde şiddetle karşı çıktı.
"Hayır! Ben uzun boylu olmak istemiyorum çünkü pilot olacağım. Uzun boyluların beyni ile kalbi arasındaki mesafe uzun olduğu için G basıncına dayanıklı olmazlar bu yüzden onlar Askeri Pilot olamıyor!"
Ne diyeceğimi şaşırdım.
Orta okula başlarken de bir gün elinde bir kitap gördüm KAVGAM. Hepiniz bilirsiniz Hitler'in hayatını anlatır.
Hırsla elinden aldım ve " Oğlum sen kafayımı yedin! Bu kitabı ben bile anlayamam, sen nasıl anlıyorsun? Yaşına uygun kitaplar okusana! "
Aynı ses tonuyla karşılık verdi "Ne yani Pamuk Prenses ve Yedi Cüceleri mi okuyayım! "
İçim sızladı oğluma, sarılıp ağlamaya başladım
" Canım oğlum biraz çocuk ol ve çocukluğunu yaşa! İnsan o kadar çabuk büyüyor ki ileride bu günleri yaşayamadığın için pişman olacaksın! "
Zamane çocuklarına "çocuk'' diyemiyorum.
Kapalı alanlarda zaman geçiriyorlar. Ellerindeki  tablet, telefonlarla zehirleniyor ya da ödev yapıyorlar.
Ben eğitimci değilim ama görüyorum ki Zamane çocuklarının mutlulukları bile sanal.
O çocukları bu hale getiren bizleriz!
Okulda ezberlemeyi öğreniyorlar, evde hiçbir şey!
Oysa çocuklarımıza muhakeme ve muhasebeyi yaşatarak öğretmeliyiz. Ödev olmamalı çünkü ödevi evde zavallı işten yorgun argın dönen ebeveynler yapıyor,
BU HEM ÇOCUK HEM ANNE BABALAR için İŞKENCE!
"Benim oğlum, benim kızım şöyle başarılı" derken çocuğumuzun aslında bomboş yetiştiğini ve ileride  yaşayacağı travmayı düşünebiliyor musunuz?
Çok önemli bir konu daha var; çocuk teşekkür ya da takdir ve hatta övgüler almıyorsa o çocuktan hayır gelmez!
Tam anlamıyla bir saçmalık bu!
Çok uzattım farkındayım.
O zaman toparlayayım.
Çocuklarınızı rahat bırakın!
Onları hayata hazırlamanın yolu kafalarını gereksiz şeylerle doldurmak değildir zira o kafa ömür boyu onlara gerekli olacak!
"Çocuk herşeyi öğrensin" diye bir kaygı taşınmamalı!
İster anne baba olun, ister öğretmen; çocuğu tanımaya çalışın, takip edin, ilgi alanlarını ve kabiliyetini değerlendirin. Başarılı olabileceği alanda eğitim görmesini sağlayın.
Olmak istediği şey çocuğu mutlu eder ve bu onu başarılı kılar.
Çocuğa kalitenin etiket ve gösteriş olmadığını anlatın. 
Muhakeme ve muhasebe yeteneğini geliştirmesi konusunda yol gösterin.
En önemlisi çocuğunuza sorumluluk verin, belli etmeden kontrol edin sonra da yavaş yavaş inisiyatif almayı öğretin.
Çocuğunuz; varlığın da yokluğun da kaybetmenin de kazanmanın da ne olduğunu sırası geldiğinde öğrenmeli!
Bu sayede zor durumlar karşısında yapılabilecekler konusunda bilgi ve becerisini geliştirmesine fırsat vermeli. 
Aksi halde çocuğunuz hayatı boyunca hep bir yerlere bağlı kalacak; önce aile, sonra öğretmen, sonra arkadaşları, sonra eşi ve sonra patronu!
Yani hiçbir zaman özgür olamayacak!
Tek başına karar veremeyecek, hep bir yerlerden yardım isteyecek!
Başarısının farkına varamayacak, başarısızlığını da hep başkalarına yükleyecektir! 
Yarınlarda siz olmayacaksınız,  öğretmeni olmayacak!
O çocuk bir başına hayatta kalmak zorunda olacak.
Şimdiden ona bu zemini hazırlamaz ve çocuğu ele güne karşı bir meta gibi kullanırsanız; ileride  yanlışınızın cezasını o en değerli varlığınız çeker.
Yalnızca o mu?
Geleceğimizi sağlam temeller üzerine kurabilmenin yolu; ezberci değil hayatı bilerek, anlayarak yaşayan; öngörülü, bilinçli, sevgi ve saygıyı felsefe edinmiş bireyler yetiştirmekle mümkündür.
Merak ettiniz değil mi, Buğra ne oldu?
Buğra TED KOLEJİNİ bitirdi.
1 yıl Amerika' da kalıp İngilizce eğitim gördü.
Bunun yanında İ.Ü Çağdaş Yunan dili Edebiyatı, ardından aynı üniversitenin Amerikan Kültür Edebiyatı bölümünden mezun oldu.
Çocukluk hayalini gerçekleştiremedi, pilot olamadı.
Sonunda Uluslararası Taşımacılıkta çalışabilmek için TIR şöförlüğünde karar kıldı.
Şaşırdınız mı?
O çok mutlu, ben de mutluyum çünkü ikimiz de insanların yaptıkları işle değil karakterleri ve insanlığa kazandırdıklarıyla insan olabileceğinin farkındayız.
İnsan bir işi severek yapıyorsa mutlu olur. Bu onu motive eder ve başarıya odaklandırır.
Mutlu ve başarılı kişiler kalkınma ve gelişmeye katkı sağlar hepsinden önemlisi pozitif enerjileriyle çevresindekileri mutlu eder. 
ÇOCUK ÇOCUKLUĞUNU YAŞAMALI Kİ  BÜYÜYÜNCE BÜYÜK OLDUĞUNU ANLASIN!

Saygılarımla
Sebahat Karagöz
23 Şubat 2020
( Ah Be Atakan başlıklı yazı S.Karagöz tarafından 23.02.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu