Bu işin şakası yok, lütfen evde kalın. Ey yaşını başını almış insanlar! Sizlere Belediye otobüsleri ile ücretsiz seyahat hakkı verildi diye, hem kendi hayatınızı, hem çoluk çocuğunuzun hayatını riske atmaya, hakkınız var mı?

Çeşitli kaynaklara göre"Korona virüs salgınında en büyük risk grubu olan 
60 yaş ve üstü kişilerin evden çıkmamaları ve sokağa çıkmamaları yönündeki 
çağrılara rağmen vatandaşların bu uyarılara kulak asmadığı ortaya çıkmış. 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin açıkladığı verilere göre ise 17 Mart Salı günü 
60 yaş üstü 33 bin 592 kişi 82 bin 653 kez, 65 yaş üstü 87 bin 661 kişi 230 bin 600 kez
toplu taşımayı kullanmış." 


El insaf! Bu nasıl bir şey, bizim insanımız nasıl bu kadar duyarsızlaştı, şimdi belki
içinizde, bu yaş grubunun sokağa çıkma yasağına tepki gösterenleriniz olmuştur.
Bunun sorumluluğu, bu kadar duyarsız ve tedbirsiz davrananlar değil de kim?

Tabi ki mesele sadece bu değil, hadi isteseler de, istemeseler de bu risk grubunun
dışarıya çıkışını zorunlu olarak engelledik. Peki bu insanların aynı evi paylaştığı 
gençler, yani evlatları, torunları bu mikroba karşı direnç göstermelerine rağmen
mikrobu evlerine taşıyarak sokağa çıkmasını yasakladığımız yaş grubuna bulaştırırlarsa
ne olacak?

Mutlaka bunun da bir çaresi var, gençler dışarıdan geldiklerinde, hiç kimse ile temas
etmeden, ellerini güzelce sabunlayıp yıkayacaklar, üstlerindeki giysileri, hemen 
değiştirecekler. Bununla da kalmayıp, mümkün olduğu kadar hanenin yaşlılarından
uzak duracaklar.

Sevgili gençler, sevgili akranlarım sadece kendimizi değil ailemizi, çevremizdekileri de
düşünmek zorundayız.

İşi ciddiye alalım, bu belki de dünyanın karşılaştığı en büyük felaketlerinden biridir, bizim
neslimiz ve bizden sonrakiler siz hiç bütün dünyanın tehlike altında olduğu ve bu tehlikeye
karşı birleştiği bir başka olay hatırlıyor musunuz? Hatırlamıyorsunuz elbette.

Bizi bekleyen bir önemli tehlike daha var. İstanbul Tabipler birliğinin yaptığı açıklamaya göre;
sağlık personelinin ekipman sorunu bulunduğunu belirtilmiş, “Ankara’nın en eski üniversite hastanelerinden birinde bir haftalık, maske, eldiven stoğu kaldığı. Dezenfektan 
kalmayan yerler olduğu. Dört bir yandaki, farklı illerin  Aile sağlık merkezleri, aciller ve polikliniklerinde sıkıntının büyük olduğu. Sağlık personelini koruyamazsak, toplum sağlığının bütünüyle tehlikeye gireceği.  Bir an önce bu ekipmanların ihtiyaç bulunan tüm yerlere dağıtılması gerektiği. 

Her yerde test yapılma imkanının olması gerektiği. Test yapan hekimlerin N-95 denilen filtreli 
maske kullanmaları gerektiği." Belirtilmiş. 

Kısacası ortalık toz duman ve bizler halen evde kalıp ne yapacağız derdindeyiz, kardeşim
bulun bir meşgale; kitap okuyun, resim yapın, saz çalın, hiç bir şey yapamıyorsanız 
kavga edin, ama lütfen evden çıkmayın.

İşin ciddiyetini halen kavrayamadıysanız şöyle bir düşünün; Hani nerede o savaşan dünya, 
nerede bir birini her fırsatta suçlayan siyasiler, herkes can derdine düştü değil mi? O halde bu hiç öyle küçümsenecek bir tehlike değil.

Mikroplardan uzak, sağlıklı, sıhhatli günler dilerim, güzel günlerimiz olsun inşallah...

Mehmet Fikret ÜNALAN
Yıl 2020 Mart ayının yirmi ikisi Saat 01.40
Ev hapsindeyken
Güzelçamlı/Kuşadası

( Lütfen Evde Kalın başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 22.03.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu