2020 Yılı gerek ülkemizde gerek dünyamızda kan ve gözyaşlarına sahne oluyor. Daha yılın ilk çeyreğine göz attığımızda başta ülkemizde depremler, çığ, terör ve savaşın eseri olan şehit cenazeleri ve şimdi de salgın hastalığın yaşattığı acılar ve kayıplar.
Bu acının ne kadar daha süreceği ve ne kadar kayıp vereceğimiz meçhul. Devletimiz, amansız bir şekilde mücadelesini sürdürüyor.
Biz vatandaşlar da evde kalarak, salgının yayılmamasına katkı sağlıyoruz. Gerek kendi hayatımızın ve gerek bizimle birlikte hayatı paylaşanlaın sağlığı her şeyin üstündedir.
Büyük İskender, Diyojen'i ziyaret etmiş ve bir dileği olup olmadığını sormuştur. O ise bu soruya “Gölge etme başka ihsan istemem.” yanıtını vermiştir. Biz de evde kalarak, güvenlik güçlerimize ve sağlık çalışanlarımıza 'gölge etmezsek' yani güçlük çıkarmazsak, bu illetten daha erken kurtarırız. Özellikle risk grubunda olan biz yaşlılar, neden uyarıları dikkate almıyoruz? 'Her koyun kendi bacağından asılır' sözünün bu salgınla hiç mi hiç anlam ilişkisi yoktur. Kanser gibi, 'Sigara içti de öldü' değil bu illet. Bulaşması ve yayılması bu illetin doğasında olan nitelik.
Herkes, bizim gibi evde oturmuyor. Birçoğumuzun şikayet ettiği bu evde kalma işine, sayısız çalışanımız imrenmekte. Onlar da evde kalırsa peki ne olur? Ne evde suyumuz, ne gazımız, ne elektriğimiz, ne telefonumuz, ne ekmeğimiz, ne güvenliğimiz ve ne de SAĞLIĞIMIZ olur?
Ya bir de 'Allah korusun' işin tersi olsaydı da EVE GİRME'k tehlike arzetseydi? Aç ve açıkta kalmamız daha mı iyi olacaktı? Mesela, deprem ve sürekli artçı sarsıntılar. Eve girmemizi imkansız hale getirmeyecek miydi?
Evde kalmak neden güç olsun çalışmayanlara? Evde kalmayıp, virüs kapıp, hastanede yoğun bakımda yatmak mı yoksa 'Allah esirgesin', mezarda yatmak mı daha kolay? TV, kitap, gazete, bilgisayar, çay, kahve, uyku ve daha neler neler!!! Hele bir de benim gibi oruç borcu ve kazaya kalmış namazı olanlara altın fırsat! Kaldı ki devletimiz, ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını gidermekte ve maaşlarını bile evlerine getirmektedir.
Haydi gelin, bu illetten bir an evvel kurtarmak istiyorsak, yayınlanan tebliğlere uyalım ve uymayanları uyaralım! 'Bana bir şey olmaz' sözü saçmalamaktan başka bir şey değildir. Evde kalarak hem kendi sağlığımızı hem de halkın sağlığını korumuş oluruz.
#EVDEKAL , sağlıklı kal Türkiye!
Muhammet AVCI