Ankara hiç bu kadar kararmamıştı.
Ne kar ne buz ne ayaz,
Senin çekip gidişin gibi;
Yaralamamıştı yüreğimi.
Ellerin, incecik ellerin,
Vedasız veda güllerin.
Aklımı başımdan almamıştı böyle…


Çayımın deminde ,
Gönlümün mateminde hep sen.
Aklımda, fikrimde, yüreğimde desen desen…
Hayalimde nakış nakış gülümserken güzelliğin.
Çözülür Ankara’nın saçları,
Bir gece çöker içime,
Hüzün nehirlerinde çime çime
Nefes nefese tutunurum zamana.
Üşüyen yanlarımda esen sensin sen.

Kızılay, sensiz şiirsiz , şarkısız .
Sen gittin ya şark ıssız, garp ıssız.
Işıl ışıl yansa da bulvar.
Gözlerimde fer kalmadı yokluğunda.
Sensiz Ankara öksüz,
Yıldızsız gökler göçer üstüme.
Çayım acı çayım kekre…
Seni ararım üşüyen güvercinlerin gözlerinde.
Ankara hiç bu kadar yara almamıştı.
Bahar inerken sisli yamaçlara,
Güvercinler böyle ağlamamıştı…
Gittin, ne sesin ne izin var.
Ah yâr! Gülzarın en güzel kızı,
Yıldızsız göklerimin nadide yıldızı.
Giderken yüreğimi alıp götürdün.
Ben ağladım, Ankara ağladı.
Bağrım bir süveydanın vatanı şimdi.
Ankara hiç bu kadar kara olmamıştı.
Ankara,02.03.2010 İ.K

( Ankara Hiç Bu Kadar Kara Olmamıştı başlıklı yazı İbrahim Kilik tarafından 3.03.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu