insan hayatında önemli kelimeler vardır.Bunlardan biri benim için özgüven olmuştu.ingilizce çalıştığım günlerde self-confidence önemli yer tutmuştu.Sözcüklerin insan hayatında ne kadar önemli olduğunu o zaman anlamıştım.Ama hayat akıp giderken bu sözcükler tekrar güncelleşip hayatımızın bir parçası oluyordu.Mutlaka her insanı gölge gibi takip eden sözcüklar vardır.
Çin mallarının ülkemizi istila ettiği yıllarda,benim mesleğimde de önemli bir gerileme yaşanmıştı.Düşük kur yüksek faiz sonucu ithalat patlamıştı.Çok esnaf bu dönemde kepenk indirmek zorunda kalmıştı.
Bu zorluğu aşmam için bir kaç yıl kalmıştı emekli olmama.Emekli olduğum anda prim ödemekten kurtulacaktım.O yıllarda prim ve kazancımız çok zor görünüyordu..ancak yeni bir kanun çıkıp bankadan kredi almak süretiyle ancak emekli olup kendime özgüvenim gelmişti.Ve halen mesleğimi bu emekliliğin verdiği avatajla devam ettiriyorum.
Nerden geldim bu özgüven konusuna ?Bu küresel salgın Corona virüsü nedeniyle işini kaybeden ve kaybetme telaşı yaşayan insanların yüzünde ki,ifadelerden.
İkibin beşli yıllarda iş yerime tesadüfen gelen bir yabancı fotoğraflar çekiyordu.Yabancıların el emeği işlere karşı çok merakları vardı.Benimle de iletişim kurunca biraz rahatladı.Kiminle tanışsa kendini sonunda halıcı dükkanında buluyordu.Sistem böyleydi.Halıcılar her hangi bir yabancıyla tanışsa cadde de farklı mekanda birileri yanaşır kısa sürede dost olur ama sonunda kendini halıcı dükkanında bulurdu.
Benimle tanışınca biraz rahatlamıştı.Kayseri'de kalma sebebini sordum."Oğlu Göreme de kaldıkları zaman da güneş çarpması sonucunda hastalanmış Erciyes üniversitesi hastanesine getirilmiş" Eşi ile nöbetleşe yanında yanında kaldıklarını anlattı.O günlerde işim azdı.
Kendisini Gevher Nesine Tıp Müzesini ziyarete davet ettim.Beraber gittik.Çok güzel buldu.Yakın bir yerde yine çok büyük bir eski bina içinde çok sayıda kitaplar bulunan cafe -kitap evine uğradık.Kitapları okuyamasa da kitaplar arasında gezinmek onu mutlu etmişti.
Bana bir kitap seçmemi kendisinin bunu bana hediye etmesini düşündü. Bir anı olarak. Anna Karanina, adlı,Tolstoy 'un romanını tercih etmiştim.Bu seçimime çok memnun olmuştu.O tarihi mekanların serin duvarlarını sevmişti.."buraya tekrar oğlumla gelmeliyim dedi.
Neden sonra mesleğini sordum.New York konsolusluğun da Avusturya ateşi olarak çalıştığını söyledi.O kadar kendine güveni vardı ki,o zaman beni bir hüzün almıştı.İşim ,bildiğim yabancı dilim bana çok boş göründü.
Bu olayı hatırlamama sebep içinde bulunduğumuz corona virüs dolayısıyla insanların yüzlerine vuran endişe.Akşam bir tartışma proğramın da Açık ve Net aldı proğra mı dinliyorum.Kübra Par ,soruyor;konuk cevaplıyor..Ama yüz ifadelerinden aklı başka yerde.Bu süreç ne kadar sürecek.İşimiz kaybedersek bu kadar kariyer ne olacak sorular belleklerinde yer ediyor.
Bir ünlü futbolsu fiyatını dört milyon Euro dan bir milyonuna indiriyor..Acaba bu fiatı hak ediyor mu?asgari ücretli birileri işine tekrar dönebilir miyim endişesi taşırken herşey aynı olacak mı sorusu endişesi içinde hayat devam diyor.Her şeyin aynı olmayacağı kesin.Bazıları önemli mevkilerini kaybedecek.Hayatın yeniden başlamasına hazır olmaları gerekiyor.
En önemlisi özgüvenlerini kaybetmemesi insanların..
(
Corona Günlerinde Özgüven başlıklı yazı
M.Filizman tarafından
11.05.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.