Yitip giden şu mezar yeri varya,
İşte orda bir garip yatar evlat.
Yağmur, kar düşer, olur çamur derya,
Günler geçer, o yerde yiter evlat.
Elinden tutan olmadı yaşarken,
Kürkün çaldılar sokakta yatarken,
Diğer kabirlerde çiçek açarken,
Burda kuru otlar boy atar evlat.
Koca dünyaya sığmadı bir başı,
Önüne koyan yoktu sıcak aşı,
İsmi bilinmez yok ki mezar taşı,
Garipsen, mezar seni yutar evlat.
Zengin ölür, ağıt göğe yükselir,
Gelen cemaat sıraya dizilir,
Garibanın naaşına kim gelir,
Üç-beş insaflı müslim yeter evlat.
Hiç ziyaretçisi gelmez, bayramda,
İtilmiş kenara, kimin umrunda,
Bir tek baykuşlara malum olur da,
Başında dertli dertli öter evlat.
Bu dünyada fakirsen, olmaz geçim,
Hayat yoksula sunmaz başka seçim,
Eski insanların dediği biçim,
Garip ölünce, çile biter evlat.
Fatih Coşgun 10.04.2014