VELEDDALİN
Oysa yakamozun elleri yoktu
Aslında yakamoz da yoktu, yokluğumuzun gece vardiyalarında.
Ben ilk kez atlıyorken tehlikeli bölge levhaların üzerinden,
Sen, baldırlarımı yırtan dikenleri çıkaramıyordun ya,
En çok canımı acıtan da buydu, en çok hırpalayan da.
- Üzerimden dünyevi ne varsa çıkarıp
(ki günahlar soyunulmazdı tenden) daha da sıkı giyinirdim ben seni –
Evet Karaköy de beklemiyordu bu anlamsız ziyaretimi
Yanıma aldığım bir kaç anı kılavuzluğunda,
Parça tesirli sözlerinin viran ettiği caddelerde dolanıyorum
“Adresi yok gönderilen sitem sözlerinin, varsın dileyen üzerine alsın! ”
Kalsam mı gitsem mi karar veremediğim zamanlardı,
Çınlıyordu o vahim sözler, her iki tarafta kader seni bekler!
Ey Tanrım, iki dudağımın arasını sil seceremden…
Bezelenmişken ahiret yasaları kara kaplıda,
Bak hala bembeyaz iki dudağımın arasından dökülen!
Tek kişilik alayımın yenik komutanı edasında
Ayak çekiyor ruhum kalenden..
- 'Yaradan Rabbin adıyla oku', derken hep sen gelirdin kutsal sözlerimin arasına.. Sana yazılır sana okunur, sana amin deyip yüz sürerdim oysa! -
Ölüme hançerlenen mitolojik çocuklarmış doğurulan aşklar, kıskanç bir tanrıça tarafından vurulmuşlar!
Veleddalin..
Yazarın
Sonraki Yazısı