''Bir Eskimo atasözü der ki dondurma yaladınız mı diliniz üşür yeter ki kafanız üşümesin.''
Bu Eskimo'lar da bir alem vallahi... Bir türlü Yenimo olamadılar... Yok canım, şaka şaka, onlar hep Eskimo olarak kalacaklar Yenimo'yu ben salladım işkembeden... Yaz Mevsiminin buram buram sıcak günleri geldi çattı kapımıza... Sıcaklar malum, adı sıcak olsa da bazı zamanlarda kafanızı üşütmenize sebep de olabiliyorlar...
Sadece sıcaktan ya da soğuktan da üşümez kafa... Hele de bizim gibi memleketlerde insanın kafayı üşütmesi için sudan sebepler, buzdan sebepler, havadan ve de cıvadan sebepler vardır... Küresel bir salgından geçiyoruz bütün dünya diken üstünde... Evden çıkamıyoruz zaman zaman. Tutup da saçma sapan realtiy şovları izlerseniz, kafanız daha da üşür diyeyim size...
Tavla oynayın, satranç oynayın. İyi geldiğini söylerler... Ev de bilen kimse yoksa, kendiniz ile oynayın. Atın zarları geçin karşıya bir daha atın. Satrancı da aynı şekilde oynayabilirsiniz... Ben de şalterler attı mı ben yapıyorum vallahi oynayacak kimse yoksa... Hem de tesellim var, kendime yenildim diyorum, geçiyor gidiyor...
Bazen de salonda ya da oda da amuda kalkın bir müddet. Beyine bolca kan gider. Yalnız amuda kalktığınızda kitap ya da gazete okumaya kalkmayın, olmuyor beceremezsiniz, ben de becerememiştim zamanında... Ha yok ''Biz senden daha yetenekliyiz daha önce yaptık yine de yaparız.'' diyorsanız, orasını bilemem...
Çok fazla televizyon seyretmeyin hele hele de siyasilerin olduğu programları hiç seyretmeyin diyeceğim, o da olmayacak şimdi... Başka başka haberlerde oluyor illaki, ülke gündemine ve dünya gündemine düşen bu sefer de her şeye Fransız kalıyorsunuz... Bu Fransız kelimesi de çok manidar, bunlardan başka iki yüz küsur da memleket var dünyada da niye bir şeye uzak durmak yabancılaşmak Fransız kalmak olarak anılıyor, İtalyan kalmak, Güney Afrikalı kalmak ya da Portekizli kalmak, niye bunlar yok da illa Fransız... Protesto ediyorum haliyle...
Bir de kafası daha önce üşümüşlerin uydurdukları veciz cümleler var. Ne diyorlar mesela ''Arkamdan kuyu kazan geri zekalı ben geri ger mi yürüyorum bari önümden kaz.'' demiş bir muhterem... Ne diyelim sizin de kuyu kazanlarınız bol olsun, yalnız kazdıkları kuyulara kendileri düşmesi şartıyla... Bunu da ben uydurdum iki dakikada...
Vücudunuz üşüdü mü hareketler yaparsınız, koşma gibi, hızlı yürüme gibi, ısınırsınız yavaş yavaş. Kafanızda üşüdü mü, o zaman kafayı hareket ettirmek, kafayı derken kafanın içinde ki beyni hareket ettirmek gerekir... Makale okuyun, deneme okuyun, roman okuyun... Sporcu ya da antrenör iseniz oyunu iyi okuyun, sanatçıysanız türkü okuyun... Ama yine de kimsenin canına okumayın... Yeter ki kafanız üşümesin... Bakırköy kuş uçuşu iki saat...