“BEN” DEVRİ BİTTİ ARTIK “BİZ” VARIZ
(Ekonomik, Sosyal ve Siyasi Krizler)
Yaşadığımız güzel dünyada sizin de çok yakinen takip
ettiğiniz ekonomik, sosyal ve siyasi krizler var.
Krizler; bir düşünce biçimi değişikliği ve yeni bir
hareket sistemini de beraberinde getiriyor. Herkesin
durduğu ve ne yapacağını bilemediği bir zaman diliminde,
projeler üreten ve sorunlarda çözüm olmaya
çalışan kişi yâ da kurumlar bir adım daha öne geçerek,
yeni çıkış yolları bulup, bulundukları istikamette
daha hızlı yol alabiliyorlar.
Ekonomik kriz ile birlikte; küçüklü, büyüklü firmalar,
kendilerini sorgulamaya, mali alt yapılarını denetlemeye,
insan kaynakları ile ilgili iletişimlere geçmeye,
sabit maliyetlerini araştırmaya, dünya piyasalarını sorgulamaya,
sermaye alt yapılarını tespit edip, hatalarını
minimize etmeye çalışıyorlar. Muhasebecileri ve danışmanları
ile daha ciddi toplantı ve fikir alışverişinde bulunmaya
başlıyorlar. Geçmişte yaptıkları hataları masaya
yatırıp, yarın bu hataları “nasıl lehimize çevirebiliriz”
diye muhasebe yapıyorlar.
Sosyal kriz ile birlikte; dünya coğrafyasında, ezilen
mazlum insanların durumları daha fazla gündeme gelmeye
başladı. Artık herkes kendi çapında boş konuşup,
laf üretmek yerine, fikirleri konuşmaya, projeler üretmeye
ve daha da önemlisi “bu projeleri hayata geçirmeye”
başladı. Toplumun önemli bir bölümü olan Sivil
Toplum Örgütleri bir araya gelmeye ve beraberce “Ses”
vermeye başladı. Aradaki küçük fikir ayrılıklarını kenara
koyup, yerine dostluklar ve beraberce yapılabilen
kaliteli, ses getiren, düzenli toplumsal tepkileri ortaya
koymaya başladılar,
Siyasi kriz ile birlikte; kısa bir ifade ile bilinen, özlenen,
beklenen, duruş ortaya çıktı. Dünya’da oluşan
siyasi dengelerin, yörüngesi değişmeye başladı. Dinlemek
ve uygulamak yerine, söz sahibi olma ve sözünü
dinletme devri başladı.
Kısacası biliyorum ki bu satırları okuyanlar arasında
çok değerli ve kıymetli oyuncular, ilim adamları, yazarlar,
sanatçılar, fikir adamları, iş adamları, avukatlar, danışmanlar
var. Bu kriz süreçleri şunu gösteriyor ki artık
“BEN” devri bitmiş ve “BİZ” devri başlamıştır.
Herkes kendi çapı ve ilgi alanı doğrultusunda bir
şeyler yapmaya gayret ederse; bu günler bizim için bir
fırsat olup yarınlara daha güçlü, kuvvetli, dirayetli bir
toplum olarak yol alırız.
“Ne yapabilirim?” diye sorgulamak bile büyük bir
başlangıç ve yol almadır. Mutlaka herkesin yapabileceği,
ortaya koyabileceği bir güzellik ve hareket vardır.
Kimi nakdi gücü ile kimi beden gücü ile kimi zamanı ile
kimi fikir ve projeleri ile kimi de bu yapılanlara destekle
böylece daha güzel günlere beraberce yol alabilir.
Biz “Sorunlara Çözüm” olan ve olaylara yön veren
bir toplumun mirasçılarıyız.
“Ben”liğin bittiği ve beraberliğin lezzetini alarak
daha hızlı yol alan bir toplum olabilmek temennisi ile.
Sürekli ben diyen
Yalnızdır zaten ebeden…
Sadettin TURHAN
"Gençliğin Enerji Kodları" kitabımızdan alıntıdır.