Evet, evet bu çok önemli bir konu... Siz de tahmin ettiniz mi, yoksa edemediniz mi? Ekonomik kriz mi yoksa ya da anarşi ve terör mü, dediğinizi duyar gibi oluyorum... Yok onlar değil. O zaman sömürgecilik mi acaba diye de soracak olursanız, o da değil derim. Konumuz para, hem de ne para... Bakalım aşağıda inceleyeceğiz bu konuyu...
Konumuz para, ama sadece para değil. Bu zibidi Fransız Generali Napolyon hani para para para demiş ya 19. Yüzyılda, ben de buna taktım kafayı, biraz inceleyeyim dedim... Şimdi Fransız Devlet Arşivlerine bir yerden dalıp konuyu araştırmamız ve hallaç pamuğu gibi atmamız lazım... Napolyon dostumuz Cezzar Ahmet Paşa'dan dolayı iyi bilir biz Türkleri...
Evet, evet, şarkıda da geçiyor ya hani ''Üç şey demiş Napolyon para para para.'' Ben buna taktım kafayı arkadaş, aylardır uyku uyumuyorum. Bir kere ya da iki kere para dese, ne değişirdi ki? O zaman Fransız Frankı var mıydı? Varsa bile şekli şemaili nasıldı, bilen var mı? Hem de Napolyon Bonapart biraderimiz bu lafları acaba kağıt paralar için mi söyledi yoksa demir paralar için mi söyledi? Söylediyse de tahminim, o gün tedavülde olan en büyük Fransız Parası için söylemiştir. Para yerine kredi kartı niye kullanmıyordu Napolyon ayrıca? Sen de ne safsın Ahmet 19. Yüzyılda kredi kartı ne arasın dünyada...
Fransız Arşiv Dairesine girdiğimiz zaman Napolyon Bonapart'ın o kadar araştırmamıza rağmen üç kere para para dediğine dair bir belgeye rastlayamadık... Belki de beş kere ya da yedi kere dedi, ya da üçten az bir miktarda bir ya da iki kere dedi, iyice araştırmamız lazım... Zaten adam para para para dememiştir mutlaka, para Türkçe, onun Fransızca da karşılığı neyse onu söylemiştir, siz de çok safsınız yahu!
Söyle bir şey geliyor aklıma ama, tabi bu tamamen tahmin diyelim. Napolyon gençlik yıllarında sevgilisiyle buluşmak için, babasından para isteyecekti, babasının da kulakları pek de iyi duymuyordu, o sebeple önce ''Baba para.'' dedi, duymayınca da üç beş kere ''Baba para para para.'' deyip, Fransızca olarak tabi, hatta yerinde de atlayıp, zıplayıp tepinmiş olabilir. O zaman Paris'de bir sevgilisi olduğunu tarihi belgeler açıklıyor, öyle aklıma geldi işte...
Belki de beş altı kere para para dedi de Napolyon Bonapart abimiz, babasından dayak yemiş mi yememiş mi o tarihte, bunu yazamıyor Fransız Tarihi Belgeleri... Kim söylüyordu o şarkıyı biz de? Rüçhan Çamay'dı galiba... Biz dinledik şarkıyı o parayı buldu, biz de papazı bulduk... Takıldı kaldı kafamıza para mevzusu... En iyisi parayı cebimiz koyup bu yaz günü, manav İsmet Ağabey'den biraz Napolyon Kirazı alıp yemek... Bana ne yahu! Kaç kere dediyse dedi... Bizim gibi züğürtlerin çenesi de işte böyle kıytırık şeylerle yoruluyor...