Nedir bu dünyanın biz insanlardan çektiği? Dünya dile gelse, sanırım en çok biz insanları yerden yere vuracaktır... ’’Bin yıllar önce çok temiz idim ben, içime ettiniz, çok çok önce daha bir medeni idi sanki insan denen varlıklar.’’ diyecektir...
Kıyamet tabi ki inancımız gereği, insanlar eliyle kopmayacak, Allah cc. ’’Onun zaman bilgisi ben de.’’ diyor, Kainatın Efendisi sevgili peygamberimiz Hazreti Muhammed. sav. de ’’Benim bu konuda normal insandan fazlaca bir bilgim yok.’’ diyor, ancak yaşananlar, hızla insanlığımızı yitirdiğimizi, merhamet duygusunu raflara kaldırdığımızı, insan eliyle adeta dünyaya küçük bir kıyamet yaşatılmaya çalışıldığını gösteriyor...
Nükleer silahlar hala dünya için büyük bir tehlike... Geçmişte bu durumu azaltmak için bir dolu antlaşmalar yapılmış olsa da süper güçler arasında, yine de kimse onların hiç bir zaman kullanılmayacağına dair bir garanti olduğunu düşünmüyor... Hala çöllerde ya da terk edilmiş alanlarda nükleer denemeler yapılıyor, umarsızca... Büyük Fizikçi Albert Einstein ’’Üçüncü dünya savaşını bilmem ama 4. Dünya savaşı taşlar ve sopalar ile olacaktır.’’ diyerek çok önemli bir tespitte bulunmuştur...
Temiz su kaynakları büyük bir hızla kirleniyor. Hakeza ormanlarda aynı şekilde yok edilmeye, dünyanın oksijen sağlayıcı ciğerleri sökülmeye çalışılıyor... Dünyanın dörtte üçü sular ile kaplı olmasına rağmen, bu suların ancak, yüzde üçü beşi insanların kullanabileceği vasıflara sahip. Geri kalanı tuzlu su. Her ne kadar son yıllarda bu tuzlu sulardan da bir şekilde yararlanma yolları araştırılsa da, bu konuda tam bir başarı sağlandığı söylenemez... Her sene yüzlerce canlı türü dünyadan elini eteğini çekip yok oluyor, sebep olansa belli insanoğlu...
Altmışlı yılların sonlarından beri uzay çalışmaları son hızla devam ediyor. Aya ayak bastı insanoğlu, her ne kadar bazıları, bir komplo teorisi olarak, aya ayak basılmadığını iddia etse de, bu görüşe pek de itibar eden yok şimdilik... Dünyaya yakın gezegenlerden biri olan Mars Gezegenine de insansız uzay araçları inmiş ve keşif yapıyorlar yıllardır. Henüz bir hayat belirtisine rastlanmasa da, insanlık Marsa yolculuk yapmak için gün sayıyor... Bizler belki görürüz belki de görmeyiz...
İki üç aylık bir yolculuk sonunda o gezegenlere varılacağı düşünülüyor şimdilerde, teknoloji ilerlerse bu süre belki bir aya ya da on beş güne iner mi, bilinmez. Amaç belli dünya alt üst olursa bir nükleer savaşta, arkadaşlar insan ırkını orada devam ettirecekler hesapta... Biraz uçuk bir fikir olsa da inanan çok buna... Alet edevat olmadan nasıl olacak bu işler, atmosferinde daha yaşam olup olmadığının garantisi yok.
Eğer ki insan eliyle büyük bir felaket yaşanmaz ve dünya Allah’ın takdir ettiği tarihte kıyameti yaşarsa, zaten dünyada hercümerç olacak, Samanyolu galaksisinde ki Mars da, Jüpiter de, Satürn de ve dahi milyarlarca galaksi de nasibini alacaktır, bundan kimsenin şüphesi olmasın...
Dünya kadar para harcanıyor süper güçler tarafından uzay çalışmalarına, nükleer silahlanmaya oysa ki bu harcanan paralar dünyayı güzelleştirmek, fakirliği yok etmek için harcansa, dünya daha adil, daha yaşanılır bir gezegen olacaktır inanıyorum ki...