Travma
1. sahne; iç mekân, ameliyathane
Sarsıcı bir gün, beynim bin parça
Ruhum eciş bücüş, bedenim saçma sapan
Eline bir neşter tutuşturulmuş
Bu iç kanamayı durdurmaya çalışan; benim
Çizdiğim resim hep siyah beyaz
Alkol kokusundan kırılmanın arifesindeyken burnumun direği
Çıkarıp attım kirlenmiş yanını ruhumun
Eline bir silgi tutuşturulmuş
Bu karalamayı silmeye çalışan; benim
Travma ağır, iç organlar kan selinde…
Arı vızıltı misali kelimeler uçuşurken kulağımın dibinde
Ruhum eciş bücüş, bedenim sağır
Dikiş tutturulmaya çalışılan bir yarayla haşır neşir edilen
Bu safsatayı dindirmeye debelenen; benim
2. sahne; iç mekân, yoğun bakım
Yakıcı bir gün,
Hâlbuki sokaklar zemheri ayazı
Travma ağır
Kırıldı kalem
Işığı söndü gecenin
Nabız düştü, soluklar seyreldi
Sahte bir kan düştü gözlerden
Karanlıktı yaslar, sayfalar boştu…
Gözlerinde ben varken kimse görmedi
Ben; kör oldum
Zaman kalmadı…
Final; dış mekân, mezarlık
Şimdi, morfin tadında zaman
Beden ruhtan azad
Beden geçkin mekândan
Buzları çözülüp de hissedince
Tuz mu basar artık,
Zaman? Deva değil ağrıyı uyuşturan
Travma ağır
Olurda yol düşerse
Üç satırlık duadan ibaret deva
Bir kürek toprak atmayı da unutma
Üşümeyeyim buralarda!
(
Travma başlıklı yazı
Cihangir Orkun tarafından
9.03.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.