Düşünen beyinlere;
Bir satış mağazasından ihtiyaç olan ürünü, mobilya veya elektronik esya satın aldınız, peşinatı ödeyip kalan kısmı taksitler halinde ödeyeceğinizi beyan ediyorsunuz.
Dürüst tüketicisiniz, taksitleri muntazam ödeyip başlangıçta imzaladığınız sözleşmeyi geri alarak alış-veriş hesabını kapatıyorsunuz.
Bu bir hesap kesimidir.
20 yıl öncesinde ülkemizin ihtiyacı olan bir tesis ihale ile yapımcı şirkete veya kuruma verilir. Yapımcı firma sürec içinde yaptığı kısmi iş karşılığı "hakediş" adı altında kısım kısım devletten alacağını tahsil ederdi. İş bitince hesaplaşılır ve kalan kısmın tahsiliyle HESAP KESİMİ yapılırdı.
Son yıllarda bu teamül değişti ve anlaşılamayan carpık bir şekle dönüştü. Misal;
Ülke ihtiyacı olan bir tesisin yapımı için ihaleyi alan ! kişi veya şirket, devletten arazi, arsa talebinde bulunuyor. Devlet arsa tahsis ediyor. Kredi talebinde bulunan müeahhit firmaya kamu bankalarından kredi verilmesi de sağlanıyor. Yap-işlet-devret denilen sistem işliyor ve tesisin kullanım şekline göre devlet normal üstü bir sayıyı garanti ediyor. Şayet o sayı gerçekleşmez ise ki gerçekleşmesi imkansızş farkını müteahhit firmaya devlet geri ödüyor hem de dolar fiyatıyla.
Garanti kapsamındaki bu geri ödemeler 25-45 yılları buluyor.
İhtilaf halinde Türk yargı sistemi değil, İngiltere mahkemelerinde adalet arayışına gidilmesi başlangıçta karar altına alınmıştır.
Bu sistem müteahhit firma yönünden ballı kaymaklı bir kazanç sistemi,
Devlet yönünden hızlı çöküş ve bitiş sistemidir.
Hukukta aktin fekki diye bir kavram var yani kaldırılması, iptal edilmesi anlamında.
Ülkemiz bekası yönünden garanti kapsamlı bu anlaşmaların derhal fekki yani iptali gerekmektedir hatta ŞARTTIR.
Selam ve saygılarımla,
Yurdagül Alkan.