
YANARIM ONA YANARIM
Soruyorsun bana ey nazlı güzel
Ölümden mi korkuyorsun diye
Güzelim hilalim sebebim şundan
Yanarım yanarım şuna yanarım
Sevgiliyle bir gün Karadenizde
Yüzmeden ölürsem ona yanarim
Elele tutupta Ziganalarda
Gezmeden ölürsem ona yanarım
Yaylaların soğuk serinliğinde
Gönlümün süzülen derinliğinde
Yar ile yaylanın çimenliğinde
Yatmadan ölürsem ona yanarım
Dağlardan taşlardan kır ovalardan
İçimi sızlatan o diyarlardan
Teni ferahlatan soğuk sulardan
İçmeden ölürsem ona yanarım
Adsız aşık der ki seni bulmadan
Vatan hasretiyle vedalaşmadan
Şehidi saygı ile selamlamadan
Ölürsem sevdiğim ona yanarım
Dağına taşına yar varmadan
Serin sularından abdest almadan
Bir sabah namazı orda kılmadan
Ölürsem sevdiğim ona yanarım
Aşkın şarabını yudumlamadan
Nefis denen şeye esir olmadan
Engelleri aşıp sana varmadan
Ölürsem sevdiğim ona yanarım
Görde bak içimde tonlarca acı
Dünyayı dolaştım yoktur ilaci
Sizlerle olmamak elbette acı
Varmadan ölürsem ona yanarım
Yar ile tenhada bir bardak çayı
Göz ile işlenen tatlı zinayı
Tatmadan ölürsem ona yanarım
Dostlarımla diz dize mest olmadan
Aşklı hülyalara kök salmadan
Gönül sevdamla tam cem olmadan
Ölürsem sevdiğim ona yanarım
Ona yanarım ben ondan korkarım
YUSUF KIYAMET
(
Ona Yanarım başlıklı yazı
Yusuf Kıyamet tarafından
10.03.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.