“Haydee... Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır!”
Yarışma günü! Konferans salonunda boş yer yoktu. Sona kalanlar ise basamaklara dizilmişti.
Sunucu:
"Sayın Rektörümüz, Sayın Dekanlarımız ve değerli misafirler! Hepiniz 'Âşık Atışması' yarışmamıza hoş geldiniz!” Misafirler, alkışla karşılık verdi. "…Yarışmamızın kurallarından bahsetmek istiyorum. İlk turun teması 'Fakülteni Tanıt' başlığı altında olacak! Sekiz fakültemiz yarışacak. İkili eşleşme sonucunda dört karşılaşma izleyeceğiz. Fakültesini tanıtabilen yarışmacılarımız, Sayın Rektörümüzün başkanlığındaki jürinin onayını alacak. Kazanan dört fakültemiz yarı finale yükselecek. Ayrıca; mâni söylemek dışında, rakibiyle konuşan ya da sahneden inen elenmiş sayılacak!" Jüri, rektör ve dekanlardan oluşmaktaydı. Halkın da fikri olsun diye; güvenlik görevlisi, şoför Mazlum ve kantinci Ökkeş de dâhil edilmişti. Kura çekimiyle belirlenen eşleşmeler açıklandı! Mühendislik, Fen- Edebiyat' a karşı! Tıp, Meslek Yüksekokulu' na karşı! Mimarlık, İdari Bilimler' e karşı! Yabancı Dil, BESYO' ya karşı!
Sunucu:
"Alkışlarınızla, ilk yarışmacılarımızı sahneye alıyoruz."
Mühendislik- Fen Edebiyat' a karşı!
Ömer, Mühendislik Fakültesini temsil ediyordu. Karşısında iki rakibi vardı: Aziz ve Cemal! Edebiyat Fakültesi; hem sayısal hem de sözel bölümleri temsil etmek için böyle bir şey düşünmüştü. Jüri, buna itiraz etmedi. Ömer, bağlamayı eline aldı. İnce bir akorttan sonra tellere vurdu: Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Geçme notu otuz olursa, Veririm sınavlarımı. Ortalamayı düşürürsem, Silecekler kaydımı! Haydee... Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır!
Mühendislik taraftarı:
"Ooo... Yürü be Ömer abi... Geçme notu otuz olsun…"
Edebiyat' tan Cemal:
Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Ezberlettiler her dönemi; Fuzulileri, Nebileri! Formasyon da aldık ama, Ne bi geri, ne bi ileri!” Haydee... Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır!
Edebiyat taraftarı:
"Ooo... Helâlsinn... Fuzulii… Formasyon…"Ömer, ikinci mânisine geçti: Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Yaz okulu açılacakmış, Saati seksen kaymaden! Beş yüzünü bulurum, Üç yüzünü kankimden!” Haydee... Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır!
Mühendislik taraftarı:
"Hobaa... Büyüksün Ömer abii... Üç yüz… Beş yüz…"
Fen' den Aziz mânisine girdi:
Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! tıngır, mıngır!
Sayısalcıyız diye,
Atom hesaplattılar! Sanki inanmıyoz dedik, Formül ispatlattılar!” Haydee... Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır, tıngır, mıngır!Fen taraftarı: "Ooo... Formüll... Konuş bee... Sanki inanmıyoruz dedik…"
Sıra, kazananı belirlemeye geldi!
Jüri üyeleri, Fen- Edebiyat' ın performansını beğendi. Rektör' ün ise yüzü asıldı.
Mazlum:
"Hâyırdır Rektörüm?"Rektör: "Ömer kaybetmemeli!" "Neden?" "Oğlum, adam benden de eski! Mühendislik' in 'muhtarı' gibi bir şey oldu. Bir an önce bundan kurtulmalıyız!"
Ökkeş:
"Haklısınız!" Mazlum ve Ökkeş, zaten oylarını arkadaşlarından yana kullanmıştı. Diğer üyeler de Ömer' in adını yazınca 'kazanan' zarfı, sunucuya iletildi. Sunucu: "Kazanan fakülteyi açıklıyorum... Heyecan dorukta... Kazanan... Mühendislik!" Mühendislik taraftarı: "Heyy... Yaşaa... En büyük Mühendislik..."Edebiyat taraftarı: "Olamaz... Haksızlık... Şike varr..."Mühendislik taraftarı: "Şike şike kazandık... Ahahaha..."
Sıradaki karşılaşma: Tıp- Meslek Yüksekokulu!
Sunucu: "Tıp adına katılan öğrencimiz: Röntgenci Hicran! Yüksekokul adına katılan öğrencimiz: Asansörcü Oğuz! Alkışlarınızla sahneye geliyorlarr!"Meslek taraftarı: "Göster ona gününü... Parçala onu..."Tıp taraftarı: " ..." Sağlıkçılardan ses çıkmıyordu. Kimi, sınavlara çalışmış; kimi de, staj yaptığından yorgun düşmüştü!
Asansörcü Oğuz:
Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Yedi dersi verirsem, Haziranda evdeyim! Diploma alsam da, Yine sanayideyim!” Haydee... Tıngır mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır!
Meslek taraftarı:
"Helâl olsun... Sa-na-yi, se-nin-le gu-rur du-yu-yor..."
Sıra Tıp' a geçti. Sunucu, uyuklayan Hicran' ı dürttü.
Röntgenci Hicran:
Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Hasta kanser desek de, Çare, kantaron yağları Konu, komşu elinde, Koca karı ilaçları!” Haydee... Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır!
Tıp taraftarı:
"..." Tıpçılar uyanamamıştı!
Jüri, fikir alışverişi yaptı. Kazanan zarfını sahneye yolladı.
Sunucu: "Sayın misafirler! Kazananı açıklıyorum... Kazanan... Tıp!"Tıp taraftarı: "..."Meslek taraftarı: "Nasıl ya? Bizi anlattı işte... Harcadılar adamı... Nerede ulan tornavidam?" Meslek öğrencileri gürültülü bir şekilde salonu terk etti.
Sıradaki karşılaşma: Mimarlık- İdari Bilimler!
İki öğrenci de sahneye çıktı. Sandalyelerine oturdu. Öncelik, Mimarlık' a verildi!
Dübel Mecit:
Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! O kadar uyarıya rağmen, Deniz kumu katacaklar! Ne kadar çizim yapsak da, Balkonu mutfağa katacaklar!
Haydee... Tıngır, mıngır, tıngır, mıngır!
Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır!Mimarlık taraftarı: "Helâl olsunn... Doğru söylüyorr... Balkonn..."
İdari Bilimler' in sırasıydı!
Yeminli Cahit: Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! İktisat okuyacağız diye, Dershanelerde geçti yıllar! Reklamlarda görmüştüm, Nerede güzel kızlar? Haydee... Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır! Tıngır, mıngır!
İdari taraftarı:
"Haklıı... Nerede kızlarr…"
Jüri, kararını zarfa koyup sahneye verdi.
Sunucu: "Bu atışmanın galibi... Mimarlıkk!"Mimarlık taraftarı: "İşte buu... Alkışlayın bizii... Dübel, dübel..."
