Kaçmış sofralarımızdaki taamların tadı tuzu.
Dinlenmiyor artık, fikri güzel gönlü güzellerin usu.
Zaim oğlu zalimler israf ettikçe ediyorlar,
Nimetlerin en büyüğü olan ekmeği suyu.
Kalmamış içi dolu neşe ve mutluluklar.
Rayından çıkmış benim ben diyen insanlar.
Almış başına dörtnala gidiyor ha bire,
Tımarı çok mükemmel yapılmış rahvan atlar.
İman, din menfeat olmuş, tapılmış dünya malına.
İhlas olmadan gidiyorlar dinin direği olan namaza.
Fani dünyanın malayani işleri yüzünden,
Müminin miracı olan namazı bırakıyorlar kazaya.
Zalimlik moda olmuş sanki, kalmamış kimsede vicdan ile merhamet.
Tamamen bitmiş gönüllerde sevgi ile muhabbet.
Herkes birbirine çok yakın olduğu halde,
Günlerce, aylarca kalıyorlar birbirinin yüzüne hasret.
Kıssalardan hisseler, çıkarılmıyor artık.
Moda olmuş diye, seve seve giyiliyor pantolon yırtık.
Para ile asla ve asla satın alınmayan, manevi değerlerimizi,
Bu üç günlük fani dünya menfeati için çok ucuza sattık.
Büyük büyüklüğünü, küçük ise küçüklüğünü, bilmiyor.
Körelmiş sevgi ve muhabbet kılıçları, artık bilenmiyor.
Gönül kapıları, paslandıkça paslanmış,
Ne kadar mahir olursan ol, pasları bir türlü silinmiyor.
İnsanlık, iki gözden iki çeşme, ağladıkça ağlıyor.
Dünyevi işler, gönülleri yordukça yoruyor.
Dünya nimetlerini acılaştıran, ölüm gerçeği ise,
Benim ben diyenlerin bile, aklına hiç mi hiç gelmiyor.
Her şeyden münezzeh olan, şanı yüce Allah'a, kulluk görevi yapılmıyor.
Saygı değer adam gibi adamların yerleri, bir türlü doldurulmuyor.
Kâğıt kalemler kalmış ellerde,
Yaşanan bu acı gerçekler yazılmıyor.
İstesen de, istemesen de sayılı ömür miadın, günün birinde bitecek.
Nasıl yaşamışsan, görevli melekler bir bir söyleyecek!
Ölçmeden biçtiğin, düşünmeden konuştuğun için,
Zifiri karanlık çıkmaz sokaklar, seni canından bezdirecek!
Çok geç olmadan, gel aklını başına devşir, ince ele sık doku!
Şeytan-ı Lein saplamasın o güzelim gönlüne paslı oku!
Kabirde hal ve ahvalleri çok yamandır şimdi,
Emredildiği gibi yaşamadıkları için, pişmandır çoğu.
15/ Kasım/ 2020