Başlık benim değil, Ahmet Ümit’in bir kitabının adıdır. Bu yüzden tırnak içine aldım. Başlık ilgi çekici olursa o yazının okunma olasılığı artar. Başlığımın böyle olması işte bu yüzden. Başka amacım yok. Belki çoğunuz yadırgayacak, aşkın köpeklikle ne ilgisi var diye düşünecektir. Anlatayım da bakın bakalım, belki de bana hak vereceksiniz.
Köpek sahibine candan bağlıdır, o ne isterse yapar, gözünün içine bakar. Çoğu aşık sevgililerinin köpek gibi olmasını ister. Buraya bakma, şuraya gitme, öyle oturma, bunu yapma diye buyruk yağdırır, kıskançlıklarıyla onu canından bezdirir. Sözünü dinlemeyen, kendisine itaat etmeyen sevgiliye kızar, bağırır. Kadın cinayetlerinin çoğu bundandır.
Kimi erkekler de sevdikleri kadına kıza köpek gibi bağlanırlar, onların her türlü nazına, kaprisine katlanırlar. Kendilerini bir parça bağlamak için onları hediyelere boğarlar, hatta bu uğurda servetlerini, kendilerini bile harcarlar.
Bazı zenginler de sevdikleri kişinin kendilerini parası için sevdiklerini ya da sever göründüklerini anlamaz, paralar suyunu çekince niye terk edildiklerini bilemezler, ah vah ederler. Köpek sevenlerin çoğu insanlardan umdukları ilgiyi, sevgi ve vefayı göremeyenler ya da yalnızlıktan bunalanlardır. Bunun gibi, bize ilgi gösteren sever görünen kişilere hemen kanmayalım, kendimizi kapıp koyuverip rezil olmayalım. Yoksa başımız beladan kurtulmaz.
Sevgili köpek olmadığı gibi, ilah ya da ilahe değildir. İnsandır, her insan gibi çıkarcıdır, bencildir, günahı sevabından çoktur. Bu bakımdan gözümüzü dört açalım. Onu eşimiz, eşitimiz olarak görelim, samanlığı seyran edelim.