Ben sana
Yapraklarına tutunmuş
Yalnız bir çiğ tanesi olup düştüm
Esaretimi mazur gör tutunmuşluğumdan
Dünyaya umut
Ben sana hasret düştüm…
Dizlerimi parçalar gibi vursam
taşlara
Dizlerim değildir kanayan
Tenim değil
Derinlerde bir yerlerde ağlar insanlığım
Hep kendine münzevi
Hep kendine mülteci…
Hasret sana çıkan yollarda
kaybolmakmış
Özlemek gözlerini gökyüzüne dikmek
Çiçeklerle konuşmakmış
Hatta kapılarla
Ve hatta mezar taşlarıyla
Sokakta bir kedi köpekle
dertleşmekmiş
Anladım beni anlamayan kim varsa
Hasret sana çıkan yollarda
kaybolmakmış…
Benimle ağlayan dalgaları seviyorum bu aralar
Ben çağladıkça
O dağlıyor kıyılarımı
Kar yağıyor İstanbul’a
Üşüyorum demekten bile utanıyorum
Ama üşüyorum
Kalbimden…
Adem Efiloğlu