Bir hafta sonuna ermenin mutluluğu ve dahi yorgunluğu ile merhaba dostlara.Gerçi birazcık asker mektubu gibi oldu ya neyse toparlarız birazdan.

Sahi mektup diyince içim cız eder!O burcu burcu hasretlerin koktuğu mektuplar, sanki bir asır olmuşcasına yok oldular...Kahrolasıca globalitenin belki de teknolojinin kurbanı oldular.Onu değerli kılan neydi,niçin bu kadar önemliydi...hiç düşündünüz mü ?Özellikle bizim kuşak ,yaşı ellilerde ya da yakın olanlar bir acaip ve baş döndürücü değişim yaşarken aslında kaybetmiştik bir çok değerimizi.Onlardan biri de hasretlerin yakıldığı,harmanlandığı mektuplardı.

İlk mektubumu ne zaman yazdım diye düşündüm de bir hüzün çöktü dünyama.Şimdilerde hasretle yad ettiğim ikinci büyük abim askerdi,Urfa`da.Kıbrıs savaşı patlak vermişti bir kahramanlık türküsüyle.Türkiye ayakta,askerlik şubelerinin önü ana baba günü.Doğulusu,batılısı,güneylisi kuzeylisi cepheye gitmek için yalvar yakardı.İşte o zaman askerdi şimdilerde yokluğunu hissettiğim abim...

Millet cepheye gitmek için koştururken,milli birlik ruhu şahlanmışken...Anaların,anamın eli de yüreğinde.``Oğlum Velim neyler,Kıbrıs`a gönderildi mi diye.``İşte o zaman gerçek anlamda mektupla tanıştım,yazdım da yazdım.Neler yazmadım ki o mektupta...Şimdi bile satır satır aklımda.

``Çok kıymetli abicim,Öncelikle selam eder ellerinden öperim.Anamın,babamın da sana boool bol selamları var.İyisin umarım.Abiciğim Kıbrıs`ta savaş çıkmış derler,sen de gidecek misin...gidersen bir iki Rum`u da benim için ,bizim için öldür...

Aman ha kendini gavur kurşunlarından esirge.Allahım seni ve Türk askerlerini korusun.
Bizleri merak etme,ben okuluma gidiyorum tabi hafta sonlarında camuşlar beni bekliyor.Yahu abi,dönüşte babamla konuş da bizi çobanlıktan kurtar,satsın savsın şu inekleri camuşları.Hem ardı önü iki kilo süt için değil mi bunca çobanlık.

Abicim,bu mevsim öyle Turaç bıldırcın oldu ki,köyün avcıları yetmiyormuşcasına Kozan`ın okumuşu aydını,hakimi savcısı...ava gelir buralara.Ah ulan derim, abim olsa size av mı koyardı.Tez gel be abi,sen vur. Tarzan`la ben toplarız vurduklarını.Gavurları da bıldırcın gibi avlarsan billahi tez teslim olurlar.

Abiciğim,bu mektubu herkesten gizli okulda yazıyorum,hem yazarken öğretmen de kızdı ,dersle ilgilenmiyorsun diye.Ona ne oluyor ki,onun kardeşi,abisi Kıbrıs`a gitmediği için bilmiyor tabi ...

Neyse abiciğim,umarım bu mektup eline geçinceye savaş biter ,sen de teskereni alıp gelirsin.Allah`a emanetsin benim en değerli abiciğim.Tekrar tekrar selamlarımı sunar ellerinden öperim.

Mektup sanki elimde sararmış yok olmuştu ,gözümdeki buğunun kalkmasıyla.Dudağıma gelen tuz tadı uyanmama ,otuz üç yıl sonrasına dönmeme vesile olmuştu.Mektuplar... dedim,daldığım uykudan uyanırken.Ahhhh o mektuplar kiminin ucu yanık,kimi burcu burcu yar kokar satır aralarında sitem de olsa.
( Mektup Mektuplar! başlıklı yazı Lütuf VELİ tarafından 18.03.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu