Ortaokul sýralarýndayýz. Daha delikanlýlýða yatay dikey geçiþ sýnavlarýna çok var. Bahçelievler Deneme Lisesinde öðrencilik yýllarýmýz. Tatlý mý tatlý, güzel mi güzel bir resim öðretmenimiz var, Sebahat Haným... O var olmasýna var da biz de yetenek sýfýr, hatta sýfýrýn altýnda...

En güzel çizebildiðim resim Cin Ali, yani çöpten adam. Yeteneksizlik yarýþmasý düzenlense kesin birinciliði kimselere kaptýrmam... Orta Okul üç sene de bize Sebahat Haným geldi... Ýyi niyetliyim ama yetenek olmadýðý içinde sevmiyorum dersi...

Zaman zaman çizerken Sebahat Hocam yol gösteriyor, o gösterse de biz yine yoldan çýkýp þarampole yuvarlanýyoruz resim konusunda... Ýlk sene sallan yuvarlan geçti, ikinci sýnýf olduk, yetenek artmýyor ki... Hocam da bana resim yeteneði kazandýracak diye bir taraflarýný yýrtýyor, ama ben de týk yok...

Böyle böyle gelip giderken resim dersine Orta Ýkinci sýnýfta gümledik. Ýkmale kaldýk. Tabi haklý Hocam, yetenek olmadýðý için, derse katýlým durumumu da son derece zayýf, hatta hiç yok da denilir. O derece iþte anlayýn. O sene ikmal imtihanlarýnda da kaldýk. Sýnýfta çakacaðýz. Ecevit-Erbakan Hükumetinin kýyaðý ile eylülde bir sýnav daha koyuldu da eylül de geçtik, neyse...

Hocam ressamlarýn hayatýný filan sorsa, Rambrant'ýn dan tut da Picasso'suna, Da VÝnci'sine kadar bir þekilde ezberler cevap veririm ama, çizebildiðim sadece Cin Aliydi iþte... Hayýr kopya hazýrlayýp kopya çekilecek bir derste deðil, zaten o iþe hiç bulaþmadým, öðrencilik hayatýmda, sýfýrý, biri aldým oturdum yerime, sonra öðrendim ve de geçtim...

Cin Ali topu atar, o topuda Ayþe tutar, resmi dersinde de Ahmet yan gelir yatar. Çok güzel resim yapan sýnýf arkadaþlarým vardý o tarihte... Aradan çok uzun yýllar geçti tabi, resim ile ilgili bir meslek edindiler mi edinmediler mi, onu da bilemiyorum.